samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Temiz futbol için

A -
A +

Vay... Vay... Vay... Ortalık yine toz duman... Hem de uluslararası yarışta kendine saygın bir yer arayan ülke futbolu için "artık kabuk kırılıyor" demeye hazırlandığımız bir dönemde iddialar yine gırla gidiyor... "Şike" ve "teşvik..." Bunlar ne kadar gerçek ya da ne kadar değil, henüz her şey muamma!.. Ama, dedikodu kirliliği mide bulandırıyor... TMSF raporları ve F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın basın açıklaması kar topunu daha da büyütüp kaosa dönüştürüyor! En iyisi, bu dönemde gerçeği yalın haliyle öğrenmek için yargı sürecinin tamamlanmasını beklemek. Yalnız... "Temiz futbol adına" buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bütün kulüp başkanları bir fedakârlık yapsın... Sadece bir ay yönettikleri kulüplerin kayıtlarını İstanbulspor'u inceleyen TMSF müfettişlerine açsın... Bakalım ortaya nasıl bir manzara çıkacak? ...Ki varsa bir yanlış... Bir arada görülsün ve bitsin futboldaki tartışmalar... Bitsin de daha faydalı konulara yönelsin futbolumuzdaki sinerji... Yoksa futbolun özünden çok dedikodusu arasında boğulup gideceğiz. Şimdi gelelim asıl meseleye... Türkiye'de teşvik primi veriliyor mu, veriliyorsa bu yeni bir şey mi? Değilse, teşvik priminin konumu nedir, şike midir? Şike ise veren ve alan kişi ya da kurumlar için uygulanacak müeyyide nedir? Futbol Federasyonu Başkanı Dr. Levent Bıçakçı diyor ki, "Teşvik, şikedir." Sağolasın başkan... O halde, diyelim ki; hukuki süreç sonunda F.Bahçe'nin teşvik primi verdiği, İstanbulspor'un da bu primi aldığı sabit görülürse federasyonunuz nasıl bir uygulama yapacak? Bunu merak ediyorum? Merak ediyorum, çünkü hani bazı olaylar vardır... "Dağ fare doğurdu" denilen cinsten... "Bari, ürküttüğünüz kurbağa ettiğiniz hayra değseydi" denilen cinsten... Tıpkı, geçen sezon "Çavuşescu dönemindeki Romanya'da bile böyle bir lig görmedim" diyen Lucescu'nun o tüyler ürperten iddiaları gibi lâfta kalmasın... Hani, bunun sonucu da böyle boş çıkmasın... Evet... Sayın Futbol Federasyonu Başkanı... Yönetimi... Hukuk Kurulu başkan ve üyeleri... Şike Tahkik Komisyonu... Futbol Federasyonu Genel Kurulu... Kulüpler... Kulüp yöneticileri... Teknik adamlar... Futbolcular ve kısaca futbol ailesi... Herkes ama herkes eğer temiz futbolu gerçekten istiyorsanız, şu süreçte kozlarınızı açık oynayın... Açık oynayın ki, kimse bulanık suda balık avlamaya çalışmasın... Aksi takdirde o özlenen "temiz futbol" daha fazla yara alır, zararını da herkes görür. Var mı aksini söyleyebilecek olan?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.