Terim çıldırmış olabilir mi?

A -
A +

Aslında yazının başlığı “Altın makas” olacaktı ama Fatih Terim’in Rusya ve Hırvatistan maçları için yaptığı milli tercihini, sadece Türkiye değil, dünya tartışıyor olunca başlık değişti.
Rusya; 2018 grup elemeleri öncesi her manada bir moral maçı. Şöyle ki; komşumuzla bozulan ilişkilerimizin yeniden eski güzel günlere dönmesi yanında ufuktaki Dünya Kupası’nın ‘sempatik’ ortamını şimdiden hazırlamak adına önemli bir karşılaşma. O açıdan, olumsuzlukları kenara atmak gerekir.
Terim’in “Arda Turan!” tercihi mi? 
Özellikle İspanyollar; “Bu bir hesaplaşma mı?” diye soruyor. Bizimkiler ise hem bu tarafını merak ediyor, hem de “Bu bir yenilenme mi?” diye soruyor.
Siz adına ne derseniz deyin; ister ‘hesaplaşma’ ister ‘yenilenme’ A Milli Takım’daki kadro farklılaşmasının tek bir izahı var o da; geleceği kazanmak.
Tercih, “Bahçıvan, gül bahçesini zamanında budamazsa orası çalılık olur çıkar ki, bunun da kimseye faydası olmaz” titizlenmesidir.
Altın makas Terim de böyle düşünmüş olmalı ki; insana “Aa.. Arda da mı yok?” dedirten radikal budama ile gündemin en başına oturdu. Sadece Arda mı, hayır; Gökhan Gönül, Selçuk İnan, Caner Erkin, Hakan Balta ve Burak Yılmaz da var, budananlar arasında.
Ama o isimler Barcelonalı yıldızın masasında garnitür oldular.
Niye? Arda son üç maçta 3 gol, 3 asist yaptığı için mi, sanmıyorum. Barcelona’da oynuyor olması mı sebep, o da değil. O halde ne? Arda gibi yeteneği, karakteri ve oyun özelliği herkes tarafından takdir edilen bir yıldızın, bir dönem daha -2018 Dünya Kupası- Milli Takım’da oynayabilecek yaş ve tecrübede olduğu içindir, bu garipsenme.
Kanaatimce de, sırf bu düşünceden dolayı kadroda olmalıydı Arda. Ama yok, niye? Terim, EURO 2016’nın zafiyete yol açan - ‘Prim’ muhabbeti, otorite sarsılması ve şampiyonaya odaklanacak bütünlüğü sağlayamamak gibi- zafiyetlerin faturasını bireysel tavır ve davranışlarından dolayı milli futbolcuya kesmiş olabilir mi? Sanmıyorum!
Çünkü hangi teknik adam hesaplaşma uğruna ülkeyi zafere götürecek lider karakterli bir oyuncuyu takımdan keser? Diyelim, kesti. Sırf, kişisel kapris sebebiyle böyle bir budamayı yapan insana deli demezler mi? Peki, sizce Terim deli ya da ihtirasları sebebiyle çıldırmış olabilir mi?
Hayır! O halde niye bu tasarruf? Cevabı; ülkeye heyecan ve coşku katacak, bir takım ruhu içinde hareket ederek zaferler kazandıracak yeni yüzlerde arayalım, mesela Emre Mor.
Eee, ne de olsa büyük başarılar, riskli kararların ardında yatarmış. Tıpkı, 2000 Avrupa Şampiyonası’na giderken yine Rusya ile oynanan hazırlık maçı sonrası Mustafa Denizli’nin yaptığı “gençleştirme hamlesi” gibi bir yenilenmedir, bu.
Umarım, bu riskli seçim; imparatorun kariyer kumarı olmaz!

Hiçbir teknik adam ‘hesaplaşma’ uğruna en iyi adamını takımdan kesmez. Bence bu yapılan ‘gençleştirme hamlesi” olabilir ancak…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.