Terim'in Yıldıray kumarı

Fatih Terim'in karar vermekte ne kadar zorlandığını tahmin edebiliyorum. Aklı öyle karışmış ki, UEFA'nın 1 yıl önce, "20+3 kişilik nihai kadronuzu 28 Mayıs saat 13.00'e kadar açıklayın" çağrısına rağmen, o, 29 Mayıs saat 24.00'e kadar süre istiyor. Üç gün önce, "Liste cebimde hazır" diyen benim tanıdığım Terim, böyle bir gafı asla yapmazdı. Demek ki, ekibinde ciddi bir iletişim ve bilgilendirme sorunu yaşanıyor. İşte kararsızlıkta Terim'in tırpanladığı şu üç isme bakın; İbrahim Kaş, Halil ve Yıldıray!.. Hadi, ilki için genç ve tecrübesiz diyelim. Ama özellikle Yıldıray'ın kadro dışı bırakılmasına ne demeli? Takımın beyni durumundaki bir futbolcuyu Euro2008 dışında bırakmanın sebebi ne olabilir? Uyum sorunu mu, disiplinsizlik mi, performans değerleri mi yoksa futbol görüşünün ayrılığı mı? >> Kalli nerede yaşıyor? Feldkamp çok önce, "Her şeyi anlatacağım ama ligin bitmesini bekliyorum" demişti. Geçenlerde konuştu. Hakan Şükür'ün gönderilme gerekçesinin futbolla açıklanamayacağını söyledi. İstifasına Polat'ın başkan seçilir seçilmez takıma müdahalesini gösterdi ve "Uluslararası standartları olan hiçbir ülkede bir başkan takımı yapmaya kalkışmaz" dedi. Herr Kalli! Senin gibi bir futbol tilkisi, Türkiye'de işlerin böyle yürüdüğünü bilmez mi? Varsayalım ki bilmiyorsun, F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'dan, meslektaşın Zico'nun ne kadar faydalandığını da mı duymadın? Herr Kalli, eveleyip gevelemek yerine Adnan Polat'a başından beri güvenmediğini açıkla da bütün Türkiye öğrensin. >> Zico'nun hakkı Zico'ya Bab-ı Ali'nin emektarlarından Kemal Belgin, "Kazım'ın duran top kullanma özelliğini Fatih Terim fark etti. Stajer Zico, Kazım'a koca sezon neden bir kez duran top kullandırmadı?" diye soruyor. Aman usta, Terim'in elinde Alex olsaydı yine Kazım'a mı kullandırırdı o duran topları, yoksa Alex'e mi? Bu arada, Belgin'in hakkını da verelim. "Futbolda 'çapa' diye bir kavram yok" diye defalarca yazdı. Yetmedi, TGRT HABER TV'de, Parreira dönemindeki Brezilya Milli Takımı'nın savunmada sarkık liberoyu nasıl ön liberoya dönüştürdüğünü ve dörtlü zincire geçişi anlattı. Fakat Mehmet Demirkol ve Uğur Meleke gibi genç eleştirmenler itibar etmedi. Gençler hâlâ "çapa"lamaya devam ediyor. Bildikleri yolda ilerlesinler! Fakat komik duruma düştüklerini de unutmasınlar. Zira Fatih Hoca bile, "Yeni terimler uyduruyorsunuz" demeye başladı. >> Güler en kral yardımcı En zor dönemde dümene geçen ve kazasız belasız G.Saray'ı şampiyonluk limanına ulaştıran Cevat Güler mütevazı mı mütevazı... Diyor ki, "Son 6 maçta ben olmasam da G.Saray şampiyon olurdu." Adam samimi, parsa kapmak yerine diyor ki, "Bir numara olmak gibi hedefim yok! Teknik direktör kim olur, ne zaman gelir bilemiyorum. Ama yeni dönemde gelecek teknik direktörün yardımcılarından biri olacağımı biliyorum. Bu bana yeter." İşte adamlık bu, takımdaşlık da, hocalık da bu. >> Kafkas'ın Ferguson düşü "Bir sezon değil, en az 10 yıl daha" diyor Kayserispor'a Fortis Türkiye Kupası'nı kazandıran Tolunay Kafkas. Sonra uzun vadeli çalışma arzusunun gerekçelerini sıralıyor; "Kulüp kulüp dolaşan teknik adam olmak istemiyorum. Alex Ferguson gibi bir kulüpte yaşlanıp, kalıcı başarılara imza atmak istiyorum. Bu lig şampiyonluğu olabilir, UEFA'da ses getirecek başarılar olabilir veya milli takımlara daha fazla oyuncu kazandırmak olabilir." Dileriz, Kafkas'ın düşü gerçekleşir. >> Sergen'in son gafı Sergen Yalçın bir maestroydu. Topa dans ettiren adamdı. Fakat süper solaklıktan öteye gidemedi. Genç yaşta parlamadan sönüverdi. Eskişehirspor çırpınışı da kâr etmedi. Sonunda o da, beyaz ekranın büyüsüne kaptırdı kendini ve NTV'deki ilk programında, "Uruguay'ın Avrupa'da ne başarısı var?" sözüyle yılın gafını yaptı! Aman Sergen diline hakim ol! Ekran işi futbola benzemez. Ağızdan çıkan sözün tutsağı olur insan! >> Bekleme listesi Yeni sezona doğru, kulüp bekleyen teknik direktörlerin listesi hayli kabarık. Biz içlerinden bazılarını bu köşede duyurmak istedik. İşte seçtiklerimiz; Mustafa Denizli, Giray Bulak, Ümit Kayıhan, Rıza Çalımbay, Bülent Ünder, Hikmet Karaman, Yılmaz Vural, Güvenç Kurtar, Erdoğan Arıca, Sakıp Özberk, Bülent Korkmaz, Ünal Karaman, Turan Sofuoğlu, Adnan Dinçer...