TFF dersini aldı mı?

Yeni yöntem bu mu?Dev maçın özeti; Ersun Yanal teknik adamlık farkını "Bir harekette birkaç değişiklik" öğretisiyle sanırım dün İsmail Kartal'ın beynine kazıdı.  

Bu denli stratejik maça, F.Bahçe, Kadıköy'de savunma ağırlıklı kadroyla mı çıkar?

Yazık! Bu korku neyin nesi, İsmail Hocam?

Önde baskı durmak; kazanmak demek mi? 

Trabzonspor'u açmanın yolu; körü körüne saldırmak mı? 

Nerede kanat organizasyonu, yüksek tempolu ve etkili pas oyunu?

Ne onların parlayan yıldızları; Kuyt, Emenike, Diego neden bu kadar etkisiz?

Ya Alper? Diego'ya pas verse, gol olabilecek pozisyonu doğrudan kaleye niçin vurur? Nerede oyun disiplini?

Uzatmayalım; Trabzonspor akılcı oynadı ve istediğini aldı. Kaleci Hakan ise gecenin yıldızıydı. 

Fakat?

Bunların hiçbiri; maç öncesine geçemez.

"Adam gibi maç yönet!" telkininin pardon tehdidinin ardından Kadıköy'de sahne tutup, aslan gibi maç yönetmek - Pardon; Aykut'a attığı tokatta Egemen'e kırmızı göstermeliydi, sarı idare etti ama - doğrusu her babayiğidin harcı değildir.

Bravo Bülent Hocam...

Yıldırım'ın yerinde başka biri hakem olsa inanın Hacıosmanoğlu'nun "Alo..." sesini duyar duymaz ayaklarının bağı çözülür, şekeri - tansiyonu yükselir, hemen affını isterdi.

Fakat o direndi, çıkıp aslan gibi maçını yönetti. Bravo Hocam!

Soru; Türk futbolu neden bu hale düştü?

Bir kulüp başkanı ülke futbolunun marka değerini parlatacak bir maç öncesi neden böyle bir tavır ortaya koyar? 

İşte burası çok mühim!

TFF Başkanı Yıldırım Demirören başta olmak üzere; bütün federasyon üyeleri şapkayı önleri koyup, 6222 Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Şike, Teşvik ve Doping Kanunu'nun olduğu bir ülkede "Bu güvensizliğin sebebi ne?" sorusunun cevabını aramalılar.