Tümüyle sanal... Tümüyle hayal!

A -
A +

"G.Saray'a 100 binlik stat!" Yalan desem, yalan değil!.. Gerçek desem, gerçek değil! O halde nedir, izah edeyim... Tümüyle sanal... Tümüyle hayâl! "G.Saray'a 100 binlik stat!" Öyle bir ninni ki... Ömürlük... Hikayesi, taaa efsane Başkan Selahattin Beyazıt'a kadar uzar... Hikaye malum; Mecidiyeköy'deki Ali Sami Yen Stadı'nın yerine modern bir stadyum yapılma arzusuyla başladı. Hayalin farklı versiyonlarını vaat eden nice başkanlar, yönetimler geldi, geçti, sarı-kırmızılı kulüpten... Prof. Dr.Ali Uras, Ali Tanrıyar, Alp Yalman, Faruk Süren ve Mehmet Cansun... Hepsinin de vaatleri suyun üstüne atılan imza gibi uçup gitti... Hayali projelere milyon dolarlar ödenmesine rağmen, uçtu gitti. "G.Saray'a 100 binlik stat!" Prof.Dr.Ali Uras'ın elinde kazma kürek ile bu satırların yazarına Florya'da poz verdiği günün üstünden tam 24 yıl geçmiş. Ama Mecidiyeköy'deki hayale bir kazma dahi vurulmuş değil... Efendim, Yüksek Anıtlar Kurulu izin vermiyor! O halde, neden yıllar yılı bu millete masal anlattınız? Oysa, rüzgâr G.Saray'dan yana esmesine rağmen... 14 yıllık hasret!.. Fatih Terim ile maziye gömülmüş olmasına rağmen... Sarı-kırmızılı camia üst üste 4 lig şampiyonluğu kazanmış olmasına rağmen... Tarihte ilk defa Avrupa'dan UEFA ve Süper Kupa getiren kulüp olmasına rağmen, G.Saray'ın stat hayalinde bir arpa boyu yol alınamamış! Sonuç, fiyasko!.. Ama pes etmek yok... "Hayalde son perde; Seyrantepe, Aslantepe!" Bu da olmazsa olmaz! Neden bilmiyorum ama bir umut var içimde... Titiz, hesaplı, ölçülü ve dengeleri sarsmadan hareket eden Özhan Canaydın Başkan, Ankara'dan Seyrantepe'yi bitirme çabasıyla umutlandırıyor beni... "Özhan Başkan başarır" diyorum... Bu defa G.Saraylı dostlar itiraz ediyor, "Hangi parayla nasıl yapacak?" diye... Hakları var, 5. yılında Özhan Başkan, hâlâ G.Saray'ı ekonomik rahatlığa kavuşturabilmiş değil... Bütün hesaplar Riva üstüne yapılıyor. Fakat, duyuyorum ki, oradan gelecek para için bankalar sırada bekliyormuş. Böyle bir ortamda Aslantepe'yi TOKİ bitirir mi, sanmam!.. Çünkü, Canaydın Başkan, TOKİ'ye yeşil ışık yakmıyor. En ideali; Yap, işlet, devret... Evet, Özhan Başkan... Beyazıt Başkandan bugüne devrede devrede gelen hayali iyisi mi, siz de devredin Sayın Başkan! > 2007'den ne istersiniz? Bir üniversite öğrencisi anket formu yollamış... İlk sorusu şu; "2007'den ne bekliyorsunuz?" "Sağlık, huzur ve mutluluk" diyeceğim!.. Ama aklıma eski Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in "Kendim için bir şey istiyorsam namerdim!" sözü geliyor. O halde, biz de toplum, millet, devlet ve tüm insanlık için ama önce bizim spor dünyası için bir şeyler istemeliyiz. Futbolda, şikesiz, şaibesiz, lekesiz ve tertemiz bir lig istiyorum... Milli Takımımızın 2007'deki tüm maçlarını kazanıp, grup 1. olarak 2008 finallerine yükselmesini diliyorum. Amatör sporlarda Türkiye ve dünya rekorlarının gelişmesini diliyorum... ....Ve, 2007'nin ülkemize; 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları'nda "Türk gibi güçlü" sözünü doğrulayacak ve milletimizi gururlandıracak altın madalyalı sporcular kazandırmasını diliyorum. > Özerklik diye diye Özerklik! Tılsımlı güç... O gücü elde etmek için yıllar yılı mücadele verdi, bu ülke insanları! "Üniversitelere özerklik" dediler aldılar... "TRT'ye özerklik" dediler, aldılar... "Futbola özerklik" dediler, aldılar... Bitmedi, "spora özerlik" dediler, onu da başardılar... Özerlik var, devlet üniversitelere giremez... Özerklik var, devlet TRT'yi yönetemez... Özerklik var, devlet futbola müdahale edemez... Özerklik var, devlet sporu yönetemez! Fakat, her şey devletten beklenir... Vergileri affet... Maçların güvenliğini sağla... Spor salonlarını, statları kulüplere devret... İyi de nerde kaldı, özerklik? Özerklikte esas olan kendi kendini yönetmek değil midir? Sözüm ona futbol özerk... Siyasetçisi, bürokratı, sporcusu, spor adamı ile orasından burasından çeke çeke futbolu çekilmez hale getirmedik mi? Son bir örnek... GSGM'ye bağlı 53 spor federasyonu özerlik yarışına girdi. Başaranlar, seçime gitti. Sonuç mu, 38 federasyonun 34'ünde eski başkanlar yeniden kazandılar. Sözün özü; eski federasyon, eski başkan... Özerklik olsa ne olur, olmasa ne olur? > Topbaş Başkan şaşırttı İstanbul'da bayram namazından sonra mezarlık ziyaretine gidenler büyük bir sürpriz ile karşılaştı... Mezarlıklar çiçek gibi olmuştu... Mezarların üzerindeki otlar temizlenmiş, çiçekler ekilmiş... Vatandaş şaşkın... Alışık değil böyle şeylere... Herkes birbirine soruyor, "Kim temizlemiş bu mezarları!" Cevap net; Mezarlıklar Müdürlüğü!.. Dedik ya, vatandaş alışık değil böyle şeylere, öküz altında buzağı arıyor... "Belediye bu hizmeti bize kaça fatura edecek?" Öyle ya, atık sudan bile para alındığına göre, mezar bakımının da elbet bir bedeli vardır... "Hayır" diyor mezarlık görevlileri, "Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş Bey, Mezarlıklar Müdürümüze, 'Bütün mezarlar Cennet Bahçesi gibi olacak' diye emir verdi... Biz de yaptık!" Hay Allah senden razı olsun Kadir Başkan!.. Ölülerimize gösterdiğin saygı için yürekten minnettarız. Ama dirilerimizin hali ne olacak? İstanbul'un trafik sorunu ne zaman bitecek? Sayın Başkan onu da çözerse, İstanbul'un 2016 Olimpiyat Oyunları'ndaki adaylığında eli daha güçlenir? Ne dersiniz, olimpiyatçılar? > Bayramlık "Sevgi her kapıyı açar. Ben ailede mutlu olan bir çocuğun ileride mutsuz olacağını düşünmüyorum." Fatih Terim > HASANS boşluk yorumunu yaz Turkcell, Telsim, Avea 2866'ya gönder (4 SMS/ 8 Kontör)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.