Konfederasyon Kupası'ndaki o müthiş görüntüler kare kare gözümün önünden geçiyor. ..Ve, o gün ayakta alkışladığım Tuncay'ı şimdi daha çok özlüyorum. F.Bahçe'nin milli takıma kazandırdığı büyük yetenek Tuncay'a ne oldu, sahi? Neden kayıp bu çocuk? -Formsuz mu? -Serhat gibi, Servet gibi mutsuz mu? -Yoksa? Kafasında başka şeyler mi var? -Mesele transfer mi? ... Her neyse mesele, bir an önce çözmeli Tuncay. Çözmeli ve o büyüleyen oyunuyla yeniden futbola dönmeli. Haydi bir iki... Kırgızistan Futbol Federasyonu, Milli Takımı'nın başına teknik direktör arıyor. Muhtemel aday, Alman Franz Horst! Gönül istiyor ki, Kırgızistan Milli Takımı'nın başında da bir Türk teknik adam olsun. Ama, bizimkiler dünyadan bihaber! Uluslararası menecerlik müessesesi yok. Federasyonun bu yönde bir çabası yok. Her şey Gündüz Tekin Onay hocanın inisiyatifine bırakılmış. Dışarıda at koşturacaklarına içeride birbirlerinin yerine göz dikiyorlar. Neyse ki, bu kalıbı kırmaya çalışan bir Ümit Turmuş hoca var. Şu anda Ümit hoca Pakistan Milli Takımı ile temasta. Gerçekleşirse, Türk futbolu için bir açılım olacak. Yağcı şimdi niye susuyor? "Bunca zaman Futbol Federasyonu'nda 'Kol kırılır yen içinde kalır' mantığıyla çalıştım. Bazı şeylerin değişeceğine inancım vardı. Ama Beşiktaş-Samsunspor maçında yaşananların ardından bu inancım kalmadı.'' Tarihi maçtan sonra, insanların kafasını bulandıran bu açıklamanın kahramanı Beşiktaş Kongre Üyesi ve Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Bayram Yağcı'ydı. "Hakem, verilmeyen bir faule sarı kart gösteriyorsa oturup düşünmek gerekir. Ben bu işin peşini bırakmayacağım'' diyerek istifa eden Yağcı, bizi değil ama bazılarını Futbol Federasyonu'nda büyük oyunlar tezgâhlandığı fikrine fena halde inandırdı. Onlara göre Yağcı'nın ipuçları, istifa sonrası futboldaki büyük bir kokuşmuşluğu ortaya çıkaracaktı. Ama dağ fare doğurdu. Yağcı ''istifa'' ile sonuçlanan "kahramanlık" gösterisinden sonra köşesine çekildi. Peki, bu gösteriyi niçin yaptı Yağcı? Onu da bir federasyon mensubunun diliyle anlatalım: ''Başkanımız Haluk Ulusoy ısrarla 'Arkadaşlar, burada Türk futbolunun hizmetindeyiz. Herkes sırtındaki kulüp formasını çıkarsın. Aksi takdirde hizmet edemeyiz' der. Ayrıca fanatizm yapanlarla kesinlikle çalışmayacağını vurgular. Bayram Yağcı, yeni dönemde başkanın kendisiyle çalışmayacağı fikrine kapılmıştı. Hezeyanın sebebi bu olmalı!'' Bu sözleri dinledikten sonra söylenecek tek şey şu: Susma sayın Yağcı, varsa bildiğin bir şey şimdi anlat. Okuyucu soruyor Muharrem Aslıtürk, "marem100@ lycos.com"dan elektronik posta ile adresimize bir mail atmış. Diyor ki; ''Lucescu, Rapid Bükreş'e gitmek için fırsat kolluyor''. Tabii, sadece bu cümleden ibaret değil mail, başka tesbitler de var. ''Lucescu üç senedir Türkiye'de ve Türk futboluna bir tane adam kazandırmadı. Ama Terim'in eseri ortada. Ayrıca Terim, Türkiye'ye bir de okul kazandırdı. Beşiktaş yönetimi, Lucescu'ya istediği adamları aldı. O da, Şampiyonlar Ligi'nde Beşiktaş'a 7 puan kazandırdı. Terim'in dediklerinin ise hiç biri alınmadı ama o da Şampiyonlar Ligi'nde 7 puan kazandırdı Sizce, birilerinin iddia ettiği gibi Lucescu dahi mi?'' Dost gibi dost Şeyh Al-Sabah Dostumuzu tanıyalım. Olimpiyat seçimlerinde, yüzümüze gülüp arkamızdan ''Bunlara da oy mu verilir!'' diyenlerle, ''Hayır bizim Türkiye'ye sözümüz var'' deyip, sözünde duranları ayırt etmeliyiz, artık. İşte Kuveyt Olimpiyat Komitesi ve Asya Olimpiyat Komiteleri Birliği Başkanı Şeyh Ahmed El-Fahad Al-Sabah özü sözü bir olan gerçek Türk dostu. Kuveytli dostumuzla 1992 Barcelona Olimpiyat Oyunları'nda tanışmıştık. O gün, ''2004 Olimpiyat Oyunları'na İstanbul ev sahipliği yapmalı!'' diyordu. Aradan yıllar geçti, bu kez TMOK'un davetlisi olarak, 2008 için ülkemizde görüştük. ''Yine İstanbul!'' diyordu, Şeyh Al-Sabah. ..Ve haber ajansları; Şeyh Al-Sabah'a 2012 Olimpiyatları için fikrini sorduklarında verdiği mesaj 1992'deki kadar açık ve netti: ''TMOK Başkanı Togay Bayatlı'dan bilgiler aldık. Türkiye'nin olimpiyatları problemsiz bir şekilde düzenleyebileceğine inanıyoruz. İstanbul'a sıcak bakıyoruz. Bu, Ortadoğu için önemli bir gelişme olacak. Kuveyt'in yanı sıra birçok Müslüman ülke, 2012 Olimpiyatları'nın Türkiye'de yapılmasından yana.'' *** Bir dosttan daha ne beklenir? Diline sağlık kıymetli dost!