UEFA'ya giden yol

Trabzon coştu. Önce, 1. Karadeniz Oyunları'na ev sahipliği yapma bahtiyarlığı ve dün de bu coşkuya öyle anlamlı bir İntertoto galibiyeti ekledi ki, tek kelimeyle, şahaneydi. Hoş geldin, "değişim!" Hoş geldin, Trabzonspor! *** İtiraf edelim... Avni Aker Stadı, bordo - mavili golcülerin golleriyle renklenirken, haklı olarak herkes birbirine, "Trabzonspor küllerinden mi doğuyor? Bu ne müthiş şahlanış?" diye sormaya başladı. Doğrusu, ilk yarıda atılan 3 gol de süperdi... Ersen Martin'in golü estetik, Ceyhun'un golü sezgi ve yetenek gücü, Çağdaş'ınki ise şut kabiliyetinin birer sembolüydü. Bu gollerden sonra ikinci yarıya analizci gözüyle bakmadım bile. Çünkü ilk 45 dakikadaki görüntü bende Trabzonspor'un üstün standardını tescillemeye yetti de arttı bile... *** Tebrikler Ziya Hoca. İki değişiklikle, farklı, cesur ve atak bir Trabzonspor vizyona koyduğun için tebrikler. Bir Serkan bir de Tayfun Cora ile Trabzonspor bu kadar değişir mi, değişmiş. Uyum, yardımlaşma, tempolu futbol ve erken form tutma... Yalnız, bir endişem var, Trabzonspor adına... Acaba diğer takımların hâlâ tatil ortamında olduğu bir dönemde Trabzonspor'un erken form tutmuş olması Süper Lig için fayda mıdır, zarar mıdır? Ziya Hoca, bence bu konuya biraz kafa yormalı... *** Yakın zamana kadar "İntertoto Kupası" deyince, insanın aklına "gazozuna oynanan maç"lar gelirdi, malum. Şimdilerde bu anlayış yerini büyük bir umuda bıraktı. Rakip, Vllaznia gibi Trabzonspor'a idman bile veremeyecek Arnavutluk takımı olsa da, artık böyle maçlar ciddiye alınıyor. Çünkü, Kayserispor, UEFA hayali kuran Süper Lig takımlarımız için İntertoto'da bir çığır açmıştı geçen sezon. Trabzonspor da dünkü farklı, renkli ve coşkulu galibiyetiyle Kayserispor'un açtığı yolda yürüme arzusunun ne kadar kuvvetli olduğunu gösterdi. Yolun açık olsun Karadeniz fırtınası...