Usta’nın futbol aşkı

A -
A +

Düşünüyorum da, bir insan kendini “İmparator” olarak kabul ettirdiği bir sektörden içi timsahlarla dolu 
havuza niçin dalar?

Anadolu’da bir söz vardır, “Ağrımaz başa çaput sarmak!” diye; “İşlerin yolundayken dibi görünmeyen suya dalma” anlamında. Bu söz; adeta Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta için söylenmiş.
Düşünüyorum da, bir insan kendini “İmparator” olarak kabul ettirdiği bir sektörden içi timsahlarla dolu havuza niçin dalar? ‘Kurtlar sofrası’ olarak bilinen karmaşık ve büyük fedakârlık isteyen bir dünyaya niçin balıklama atlar?
Bu tercih, adına “sevda” dediğimiz sade bir sporseverin gönül işi olarak mı görülmeli? Yoksa başarı merdivenlerini hızla tırmanan bir yatırımcının futbol dünyasının büyüsü ve siyaset rüzgârının etkisiyle endüstriyel spor okyanusunda yelken açması olarak mı?
Kanaatim o ki; Kulüpler Yasası'nı bir an önce çıkarmak isteyen iradenin özlediği bir başkan profili Usta.
Ancak “İki işi olanın başarılı bir işi olmaz” gerçeğine göre süreç, Usta’yı sağlık ile spor arasında önemli bir seçime zorlayacak gibi.
Fakat bir gerçek var ki; sağlık sahasındaki yatırımlarıyla adını ilk 1995’te duyuran Başkan Usta; Gaziosmanpaşa, Medical Park, Lig ve Topkapı hastaneler zincirinin kurucusu olarak herkesin takdirini kazanmış bir iş adamı.
Aman doktor derdime bir çare!
Bu kişi futbol yönetimi için de model olabilir mi?
Ortak dostların da ifadesine göre; “Bilgi ve birikimiyle, Trabzonspor’u içine düştüğü ‘derin’ bunalımdan kurtarıp, tekrar ‘şampiyon’ kimliğine kavuşturacak ve bordo-mavili kulübü 50. yılına başarıyla hazırlayacak yegâne kişi”.
Peki bu kolay mı?
Ne var ki, gerçekleşmeyen “Lucescu vaadi” ile kafadan ‘ilk golü yedi başkan’ diye düşünebilirsiniz. Ayrıca; vadesi gelmiş borç yükü ve futbolcu sözleşmelerindeki özel hükümler de cabası…
Peki, Usta pes mi edecekti, bu engeller karşısında?
Hayır, o akılcı yolu seçti ve yepyeni bir düzen için atıl kapasiteyi harekete geçirdi. Camiayı, takımı en iyi bilen Sadi Tekelioğlu’nu göreve getirmek suretiyle takımda arzulanan çıkışı başlattı.
Şimdi yapılanma zamanı!
Hedef Avrupa, öncelik sistem.
Bunun için sportif, idari, ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda bordo-mavili kulübü dünya ölçeğinde kurumsal yapıya kavuşturacak bir 'Trabzonspor Anayasası'nı yapmak.
Şimdi, Usta ve ekibi bu çalışmayı yapıyor.
Amaç; gerçekçi çözümleri üretmek adına kadro, bütçe ve iş disiplinini sağlayarak verimliliği artırmak.
Akyazı Stadı’nı yeni sezona yetiştirmeyi hedefliyor. Tekelioğlu’ndan istenen ise Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanıp, Avrupa’ya gitmeyi garantilemesi. Öze dönüş anlamında, ‘kendi yıldızını kendi üreteceği’ yapıya geçerek Muhammet Beşir, Aytaç Kara gibi gençlere fırsat tanıması.
Bu manada 1461 Trabzon'la olan organik bağı daha da güçlendirmesi.
Sadece 23 oyuncunun forma şansı bulabildiği takımda başta N'Doye ve Deniz Yılmaz olmak üzere ümit bağlanan ama hayal kırıklığı olan birçok isim var. Tabii çözüm bekleyen sorunlar da çok.*
Temel sorun gol!
Cardozo'nun bile 6 golde kaldığı ortamda temel sorun deplasman fobisi ve gol becerisini artırmak ve takım bütünlüğünü sağlamak. Bu uğurda Sadi Hoca’ya en büyük yardımı yapması gereken kişi, Kaptan Onur ama onun da desteğe ihtiyacı var.
Özetle, başarı için Trabzonspor'un zaman, sabır ve desteğe ihtiyaç duyuyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.