Bu medya, Beşiktaş'a uluslar arası bir vizyon kazandırmayı hedefleyen Serdar Bilgili'yi ''Katılımcı yönetim gösteremiyor'' diye çok ağır eleştirdi. ''Yıldırım Demirören ve Kıvanç Oktay gibi yüreği Beşiktaş sevgisiyle çarpan yöneticilerle istişare etmiyor'' diye yerden yere vurdu başkan Bilgili'yi. Sonuç?.. Takke düştü kel göründü... Bu medyanın alkış tuttuğu yönetim maalesef ki maalesef sınıfta kaldı!.. Ne yazık ki benim de iyi niyetinden şüphe etmediğim ama irade gücünden hep endişe duyduğum sevgili Yıldırım Demirören yönetimi, Vicente Del Bosque'ye göndermekle Beşiktaş'a yapılabilecek en büyük kötülüğü yaptı. Maalesef, ''Büyük Beşiktaş hayalleri'' ve bu uğurda atlas kumaştan biçtikleri kostüm bir paçavraya dönüştürüldü... Şimdi tahta bezi gibi kullanacaklar Del Bosque ile hedeflenen o büyük hayalleri. Artık şu bizim medya futbolumuza üç numara büyük gelen Del Bosque'nin ipini çektiği için zil takıp oynayabilir. Ama Beşiktaş'ı sevenlerin unutmaması gereken bir gerçek var. O da şu... Hedefe varmak için güçlü bir irade, korkusuzca bir mücadele ve kazanmak için sonuna kadar fedakârlık gerekir. Üzgünüz, sinyor Vicente Del Bosque!.. Seni anlayamadığımız için, sana alışamadığımız için üzgünüz. ------------------------------- Anelka tamam mı? F.Bahçe, Süper Lig'in en zinde, en diri ve en tempolu takımı... Ancak Avrupa söz konusu olunca herkes "Takviye şart" diyor. Pekii, bu takviye Anelka mı olmalı? Düşünüyorum... Acaba bu kadar paraya daha başka bir yıldız olamaz mıydı? Aferin Hagi!.. Perde arkası pazarlık var mı bilmiyorum... İşin içinde Ergun Gürsoy'u devre dışı bırakma oyunları var mı bilmiyorum. Hagi, konuşmak için Özhan Canaydın'dan icazet aldı mı bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var... O da Terim'in ''Galatasaraylılık'' aşkına sineye attığı dağ gibi problemleri dobra dobra ortaya koyan Hagi'nin cesareti. Hem de en doğru zamanda... Aferin Hagi... Bil ki bu şahsiyetli çıkış, G.Saray'a hayalini kurduğu 100. yıldaki şampiyonluk için atılan en cesur adım. Nitekim meyveleri de daha ilk günden görülmeye başlandı bile... Sakat değilse Hakan Yakın önemli bir transfer... Hagi'nin ifadesiyle "10 numara"! Erdoğan'ın tiyatrosu Yılmaz Erdoğan diyor ki, "Spor yapmayan göbekli spor yazarlarından iğreniyorum." Neyse ki göbeğimiz yok, alınacak durumda değiliz. Ama durup dururken bu tepki de neyin nesi? Yoksa Erdoğan'ın tiyatrosu sinek mi avlıyor? --------------------- İp şimdi futbolcuların boynunda Beşiktaş, Del Bosque ile yollarını ayırdı... Rıza Çalımbay geldi geliyor... Çalımbay uyanıkken bile Beşiktaş rüyası gören doğuştan Beşiktaşlı bir teknik adam. Allah için Mustafa Denizli ile birlikte A Milli Takım ve Ümit Milli Takım heyecanı, uluslararası maç ve turnuva tecrübelerini de çokça yaşamış, başarılı bir teknik adam. Zaten kulüplerdeki performansı da övgüye değer. Ancak!.. Beşiktaş'ın sorunu teknik adam değil... Sorun, siyah - beyazlı formayı giyen futbolcularda... Sorun, Anadol kupası üstüne Mercedes motorunu yerleştiren kafada... Ki, o kafa; kaza gibi olağanüstü bir durum olan kupa şokunu saymazsak az daha Anadol'a düşük vitesteki Mercedes hız ve konforunu kazandırmayı başarmak üzereydi. Ama artık tavşan yamaca geçti... Beşiktaş'ta bundan böyle kim çalıştırırsa çalıştırsın artık ip, teknik adamların değil, futbolcuların boynunda. Ya kazanacak, kazandıracaklar ya da Beşiktaş formasını kaybedecekler. Mıhlama Susmak bazen konuşmaktan daha değerlidir. Ama söyleyeceğin söz susmaktan daha değerli ise konuşmaktan asla vazgeçme!