Vario Aurelio!

F.Bahçe'yi 3-5-2 sistemiyle oynatan Zico'nun yanlışı nerede? Vario; 3-5-2 sisteminin kilidi, değişken oyuncusu. Yani, Aurelio. Aslında, F.Bahçe'nin kilit oyuncusu "Alex" değil mi, evet! Ama, söz konusu Avrupa ve özellikle de Şampiyonlar Ligi olunca yeni sistemle birlikte roller de, anlayış da değişiyor! F.Bahçe'de kilit oyuncu rolü Alex'ten alınıp, presçi Selçuk'un yanındaki Mehmet Aurelio verildi! Niçin? Zico, teknik becerisiyle hayranlık duyulan futbol sihirbazı Alex'in fizik kapasitesine güvenmediği için! Niçin? Alex'i forvetteki ikilinin arkasında daha verimli ve daha serbest oynatabilmek için. Niçin? Savunma güvenliğini kalabalık orta alana taşıyarak, çift hücumcu ile kontra atak futbolunun öne çıkacağı en iyi sistem 3-5-2 olduğunu için. Niçin? Roberto Carlos gibi büyük bir yıldızı düz bir savunmacı olarak sola hapseden anlayış yerine, böyle bir yıldızı önde daha ofansif değerlendirmek için. Niçin? F.Bahçe'yi Avrupa'da ses getiren bir takım yapabilmek için! Peki, bütün bunlar için risk almaya değer mi, değer. O halde yanlış nerede? Yanlış, kilit oyuncu Aurelio'nun yorgun ve öz güven problemi yaşıyor olmasında. Derinlemesine değil de yan paslarla oyunu idare ediyor olmasında. Yanlış, bu tür uzun vade isteyen köklü değişimler için gereken ilacın sabır ve hoşgörü olmasında. Maalesef, bunun da F.Bahçeliler'de olmamasında! "An bu an" diyor F.Bahçeliler, Brezilyalı teknik adama "Ya kazan ya da çek git." Şimdi, giyotine kafasını uzatan Zico'nun yerinde siz olun da tercihinizi yapın bakalım! Yarın gece İnter'e karşı F.Bahçe'yi ilk denemesi pramatüre doğan "3-5-2" sistemiyle mi oynatırsınız, yoksa eskiye mi dönersiniz? Sizi bilmem ama kanaatim o ki, "Eldeki malzemeden en iyi kostümü çıkarmak" isteyen Zico'nun seçimi, teknik adamlık karatını ortaya koyacak. Zico'nun armağanı Sepp Piontek'in 1986'da dünya futboluna armağan ettiği 3-5-2 sistemi, Yugoslavya'daki savaş sebebiyle plajlardan toplanan Danimarka Milli Takımı'nın 1992'de Avrupa şampiyonu olmasıyla zirve yaptı. Ancak, 1994'te Brezilya Milli Takımı'nın 4-4-2 oynayarak Dünya Kupası'nı kazanmasıyla bu sistemin sonu geldi. Gariptir; o gün 3-5-2'nin papucunu dama atan dünya şampiyonu Brezilya'nın hocası Carlos Alberto Pereira bir Brezilyalı'ydı. Bugün F.Bahçe'yi 3-5-2 ile "Avrupa'da söz sahibi yapacağım" diyen F.Bahçe'nin hocası Zico da bir Brezilyalı. 1994'te Pareira savunma düzenindeki "sarkık" liberoyu "öne" çıkaran "dörtlü zincir" uygulamasıyla 4-4-2'nin "yeni formasyonu"nu futbol literetürüne kazandıran teknik adam olarak tarihe geçmişti. Şimdi merak ediyorum... Pareira'nın sildiği 3-5-2'ye kurtarıcı olarak sarılan Zico acaba futbolumuza ne armağan edecek? Başlangıç Sağlam olsun Kritik bir haftaydı... Daha kritiği geldi çattı Beşiktaş için! Nobre'nin nizami golünün iptali... Üç yerine 1 puanla yetinme mecburiyeti... Süper Lig yarışında geriye düşme... Gerilen sinirler, bozulan moraller. ..ve Şampiyonlar Ligi'ndeki gelip çatan Olympique Marsilya maçı! Evet, şimdi Fransa'da ne olacak? Umutla umutsuzluk arasında kritik bir çizgide yürüyor Beşiktaş! Acaba, Süper Lig'deki gol atamama sıkıntısı Fransa'daki maçta da tekrarlanır mı? Acaba, Süper Lig'in moral bozukluğu, devler ligindeki maça da yansır mı? Acaba, Delgado ve Bobo gol olup, yağar mı? Acaba, Beşiktaşlılar, Vedat Yüksel'in hatalı kararını bir Şampiyonlar Ligi zaferiyle unutabilir mi? Acaba, Beşiktaş, tarihinde ilk kez bir Türk hoca yönetiminde devler liginde çıkacağı bu denli önemli maçta, sağlam bir duruş ortaya koyabilir mi? Sorular öyle çok ki, merak, sabır ve heyecanla bekliyorum, büyük gecenin başlamasını... Neden mi, bu bekleyiş? Bir... Ertuğrul Hoca'nın Avrupa'daki yükselişini ve Mircea Lucescu, John Benjamin Toshack ile Nevio Scala gibi Avrupalı teknik adamlardan hiçbir eksiğinin olmadığını bütün kıtanın görmesi için. İki... Daha önce Şampiyonlar Ligi'nde 3 defa yer alan ama bir türlü o beklenen sıçramayı yapamayan Beşiktaş'ın artık kendini aşacağı bir sürece girdiğini görebilmek için... Üç... Türk futbolunun Avrupa'daki konumunun yeniden düzeldiğini görebilmek için bekliyoruz... Haydi Beşiktaş, içerdeki olumsuzluklara inat, göster kendini Avrupa'da... Sistem Sistem iyi işlerse fayda sağlar, işlemezse önce kaos, sonra kriz üretir, sonunda da iflası getirir!