Bu şeref İtalya'nın... Fizik, teknik ve disiplinin zaferi. ...ve, bu son, Zidane efsanesinin acı sonu! Yazık! Gurur ve utanç yan yana... *** "Torbadan" çıkmasalar da finale gelişleri süpriz olan iki takımdı; Fransa ile İtalya! İkisi de "Kupa" istiyorlardı! Oysa?.. Bu oyunun favorileri başkaydı... Brezilya, Arjantin, İspanya ve İngiltere. Hepsi de bu eğlencenin çerezi oldular. Futbolun sihiri bu olsa gerek! *** Final; adına yakışır futbol gösterisinden uzaktı. Ama?.. Tempo, heyecan ve biraz da yüz kızartan anlar vardı... İki takım da dörder pozisyon, birer gol buldular normal sürede. Goller ilginçti... Materazzi'nin Malouda'yı düşürmesiyle kazanılan penaltı, Fransa'nın işini kolaytırmalıydı, olmadı. Zidane'nin veda busesi olarak hafızalarda yer eden o gol, Marcello Lippi'nin İtalyası'nı daha da hırslandırdı. Taa ki, Materazzi'nin golüyle oyuna denge gelinceye kadar. *** Dengenin bozulması şarttı, kupanın sahibini bulabilmesi için... Fransa adına Henry çok uğraştı. Ama o atakların hepsinde "Dur!.. Karşında dünyanın en iyi kalecisi var" diyen Buffon izin vermedi. Uzatmalarda bir sihirli el arandı. Fakat o sihiri Zidane de gösteremedi. Buffon!.. Buffon... Buffon... On üstünden 10!.. Zidane'nin sinirleri bozulmuş olmalı... Materazzi'ye öyle bir kafa attı ki, pes doğrusu... *** Kupanın sahibi, 1994'deki gibi penaltılarla belirlendi... Ağlayan Fransa oldu... Kazanan ise bu kez Brezilya'nın yerine İtalya'ydı.