Volkan patlaması

Umutlandık... Yılmaz savaşcılar gibi!.. Kedinin fareyle oynaması gibi bir şeydi, Türkiye-Kazakistan mücadelesi. Orantısız güç farkı Burak'ın ustalığı ile tabelaya yansıdı. Üç dakikada topa tuttuk Kazakları. Sonra?..

Burak bir o kadar da kaçırdığı halde galibiyete sevindik ama maçtan önce Arena'da bir Volkan patlaması yaşandı ki, kahrolduk!..

Şu ilkelliğe bakın; sebep ne olursa olsun insan kendi milli takımının kalecisini daha ısınırken protesto mu eder?

Ediyor, etti de... Ayıp!..

Bu kadar mı tahammülsüz olduk?

Bu kadar mı birbirimize katlanamaz hale geldik?

Bu kadar mı zayıfladı sinirlerlerimiz de ilk tepkide eldivenleri çıkarıp, stadı terk edecek kadar çocuklaştık?

Söyleyin böyle seyirci ve böyle profesyonellik dünyanın neresinde var?

Ah, defolu kafalar ah!..

Rakibimiz Hollanda'nın bizim berabere kaldığımız Letonya'ya yarım düzine gol attığı gecede bu ülkeyi marjinalliğinizle dünyaya rezil ettiniz. Yakıştı mı hiç?

Volkan Demirel'i anlamak da mümkün değil. 

O protestoya tepki bu olmamalı? 

Bir asker cepheden çekilir mi hiç? 

Çıkar, oynarsın sonra da söyleyeceğini söylersin!.. 

Fatih Terim'in şans verdiği oyuncular değil otoritesi tartışılıyor, "Bu irade bu takımı Fransa'ya götürür mü" diye, yazık!

Oysa üç Volkan'dan ikisi ve Serdar Aziz kusursuzdu, dün gece...