Şaire sormuşlar, "Ankara'nın neresi güzeldir?" diye... O da "İstanbul'a dönüş" diye cevap vermiş. Pekii, ya İstanbul'un nesi güzeldir? Hiç şühesiz, bayramları!.. -Neden? Bayramlarda İstanbul boşalıyor, huzura kavuşuyor da ondan... Koca yılın yorgunluğunu atıyor... Ne trafik karmaşası var, ne izdiham, ne harala gürele, ne de patırdı kütürdü... İnsanlar, grup grup kaçıyor... Kimi uçak, kimi otobüs, kimi otomobil, tren veya vapurla terk ediyor İstanbul'u... Koca şehirde kalanlar ya görev gereği ya da ekonomik açıdan bir yere gidecek durumlar olmayanlar. Ama gerçek bayramı İstanbul'da geçirenler yapıyor. Bir de şu otoparkçı işgüzarlar olmasa Anadolu'nun her hangi bir şehrinde gibi hissedeceksiniz kendinizi... Fecir vaktinde insanlar, çoluk çocuk camilerin yolunu tutmuşlar... Bir büyük huşu... Bir büyük içtenlik... Bir büyük yarış... Bir büyük yakarış... "Allah'ım her günümüzü bayram havasında eyle!" İçinizi öyle büyük bir huzur kaplıyor ki... Sanki bulutların üstünde uçuyorsunuz... Kırgınlıklar, küskünlükler bitiyor... Kem sözler, kem gözler eriyor kubbelerden yükselen dualar arasında! İstanbul... Bir başka güzel oluyor bayram günleri... ..Ve, huşu içindeki merasimlerden sonra, iş başlıyor... G.Saray-Beşiktaş derbisi oturmuş gündeme. Medya, Fatih Terim ile Mircea Lucescu'yu manasız bir kıyas yarışına sokmuş! "Terim mi, Lucescu mu? Hangisi daha iyi teknik direktör?" Güler misin, ağlar mısın? Kime faydası var bu kıyaslamanın?.. Hem ikisinin de iyi birer teknik direktör olduğundan kimin şüphesi var ki? Hayır, ille kızıştırılacak ya! "Hangisi daha iyi?" Pekii, iyiliğin kriteri ne? Şartları ne? Sonra... Terim ile Lucescu'nun yetiştiği futbol ortamları aynı mı? İki teknik adamın kazandıkları kupalar aynı mı? Lucescu, Terim gibi futbolu sınırlarının dışına çıkamamış, yarım asrı aşkın bir sürede dünya çapında bir yıldız yetiştirememiş, herhangi bir kulübü Avrupa'da iz bırakamamış bir ülkede mi doğup büyüdü? Futbolda yoklarla mücadele edilen bir ülkede sıfırdan bir takım alıp Avrupa'yı fetheden Fatih Terim gibi takımlar mı kurdu Lucescu? Hayır!.. Ama biz yine de kıyaslıyalım... Anadolu'da bir söz vardır, "Yağda yavşan pişer ama yağsız tavşan da pişmez" diye... Bu ülkenin futbolsuz günlerinde "Koltuğunun altından tavşan çıkaran" çıkaran futbol sihirbazı Fatih Terim'dir. O, Lucescu gibi Türk futbolunun yağlı günlerinde tavşan değil, yağsız gününde yavşan pişiren ustadır. Onun için kimse pırlantayı altınla mukayeseye kalkmasın!.. G.Saray ile Beşiktaş tarihi dost iki kulüp... Bu iki dostun Süper Lig yarışı da aynı güzellikte olmalı. Hocaların kariyer kavgasına endekslenmemeli... Ama, sahada kıyasıya yapılacak rekabet bu dostluğu daha da pekiştirmeli. Böylesi, sakin İstanbul'un bayram günleri kadar güzel değil mi? Her günümüz bayram havasında geçsin... Nice bayramlara sevgili okuyucular.
