Yalan rüzgarı

Vah ki, vah!.. Koca Trabzonspor'a bak! Elektrikli sandalyede horon tepen trajikomik folklorcu rolündeki Ersun Yanal'ın sanal senaryoları ile veremli bir hasta gibi gün be gün eriyor, koca takım! Yanal'ın sanal reçeteleri acı içeren Yalan Rüzgarı'ndan öteye gidemiyor! Yedi maçta, tek galibiyet... Bu mu marifet? Yazık!.. Nerede Gökdeniz ve nerede Umut! Birileri Trabzonspor'la fena oynuyor! Ama Trabzonspor asla iyi futbol oynamıyor! Nasıl oynasınlar ki, sinir harbinde oyuncular! Top yerine hakemle oynuyor Hüseyin!.. Disiplin hak getire...Moraller bozulmuş, güven azalmış, yardımlaşma yok... Birlik, beraberlik kaybolmuş! Panik içinde bir Trabzon! Nasıl kazanır böyle bir takım? Gençler, "fırsat bu fırsat" diyor yükleniyor Kahe, Isaac ve Mehmet Çakır ile sağdan... İki şut, biri direkten dönüyor... ..ve bir asist, Burhan vuruyor, Trabzon'daki buhran büyüyor! Ahmetttt!.. Bu nasıl gol yemek? Ardından, bir pozisyon... "Çarpma mı, elle oynama mı?" Hakem Vedat Yüksel'in süzemediği ve Tolga'nın sebep gösterildiği penaltı, terazinin ayarını bozuyor! Ama sahanın en iyisi Mehmet Çakır bu defa kötü bir vuruşla adaletin hakkını veriyor!.. Derken Kahe ile Isaac verkaçlarla 2-0'a gidiyor! Çıkmadık canda bir umut... Yattara uyanıyor, sahne alıyor ve ortalıyor... Gerilerden gelen Mustafa Keçeli kafayı vuruyor... Trabzonspor farkı 1'e indiriyor... Ama, G.Birliği, Bülent Korkmaz ile yükselirken G.Birliği'nin büyüttüğü Ersun Yanal, Trabzonspor'la birlikte çöküyor. Yazık! Kanaatim o ki, buTrabzonspor toparlanmak için ne çek ister ne senet ne de transfer! Bordo-mavili camiada yüzlerin gülmesi için yüzlerin değil anlayışın değişmesi yeter de artar. Gerisi Yalan Rüzgârı!