Yedeği var aslı yok!

Skor mu, futbol mu? Doktor mu, hamal mı? Takım mı, isim mi? Size şu kadarını söyleyeyim; adı üstünde ''hazırlık'' deyip, skoru bir tarafa bırakır da öze bakarsanız A Milli Takım'ın Abdullah Avcı ile iyi bir yola girdiğini söylemek, abartı olmaz. Ama şunu da eklemek gerekir, "Daha kat edecek çok uzun bir yol var." Tabii ki, bu ekibin takım savunması çok eksik, o yüzden arayış devam ediyor. Hem sistem hem de kadro olarak devam ediyor. Gürcistan maçına ayrı bir on bir. Finlandiya maçında daha farklı bir on bir. Bulgaristan karşısında ikisinin karması bir on bir. Fakat hepsinin ortak yanı şu; Avcı'nın omurgasını oluşturmaya çalıştığı takımın üç ası Emre Belözoğlu, Arda Turan ve Hamit Altıntop. Bir de buna Burak ve Mehmet Topal'ı ekleyelim. Bunlar 11'in olmazsa olmazları gibi. Yeniler, Sercan, Bekir ve Hasan Ali Kaldırım. Tunay Torun ile Ömer Toprak da bu kadroyu her zaman zorlayacak isimler. Sakın bana "Nuri nerede?" diye sormayın. O, Avcı'nın ezberlediği "prensi". Nitekim dün oyun kurucu olarak direkleri salladı. Tabii bir de buraya kadar gelip de forma giymeden dönenler oldu. Mesela Alper Potuk. Hâlâ bulunmasına rağmen kulübeyi bile göremeyen kaleci Volkan gibi. Oysa herkes biliyor ki Volkan'ın sakatlığı geçmiş durumda. Ama yedeği sahada, aslı yok. Sizce milli kalecinin stresi bundan kaynaklanıyor olmasın? Sonuç olarak; Abdullah Hoca, ince eleyip sık dokuyor. Özetle millilere diyor ki; "Çalışmayan, yüreğini ortaya koymayan bu maratonda bizimle olamaz!" PENEV'İN TAKIMI BULGARİSTAN fizik ve oyun anlayışı olarak başka bir takım olmuş. İyi kapanıyorlar, hızlı ve çabuk atağa çıkıyorlar. Gerçi dün bize karşı Penev, Hollanda maçından farklı olarak genç bir kadro çıkardı sahaya. Ama o oyuncuların ciğerlerinde sanki körük vardı. Yorulmak bilmediler.