Zico'nun kumarı

Ertuğrul Sağlam'ın taktik dehası, Zico'yu tam mat etmek üzereydi ki son anda Brezilyalının kumarı beraberliği kurtardı. Tuncay'ın ciğerleri sanki körük... Yorulmak nedir bilmiyor... Sahanın her yerini parsellemiş... Sadece Kadıköy - Moda hattında değil, Kayseri - Tomarza, Develi üzerinde top sürüyor, depar atıyor, kafaya çıkıyor ve inanılmaz bir yükselişle Erciyes'in zirvesinde gol atıp, F.Bahçe'yi ayağa kaldırıyor. Ama Uğur Boral solda öyle inanılmaz bir hata yapıyor ki, affedilir cinsten değil. Nitekim o pozisyonda topu kazanan Mehmet Topuz ön direğe ortalıyor. Ali Dağı'nın üzerinde yamaç paraşütü için bekleyen Iglesias yükseliyor, kafayı koyup skoru eşitliyor. Madalyonun diğer yüzündeki Gökhan Ünal bit pazarının asarı antikası gibi... Büyük maçlar öncesi gazetelerde talipleri çoğalıyor. O kafayla maça çıkan Gökhan'ın aklı değilse de sahada ayakları birbirine dolaşıyor... Normalde sürüp gol yapacağı topları kramponun altında eziyor. Aman Gökhan sen sen ol, golcünün gıdasının gol olduğunu sakın unutma, gereksiz kartlar da görme... Gökhan pozisyonları kaçırsa da Kayserispor oyundan düşmüyor... Organize halinde atak üstüne atak geliyor. O da ne? Arthur Zico, "F.Bahçe'ye kazandıracağım" diye risk alıyor. Sahanın en çalışkanlarından Appiah'ı çıkarıp, Deivid'i oyuna alıyor. Böyle de kumar oynanmaz ki Zico! F.Bahçe'nin savunma düzeni bozuluyor. Orta alanda top yapamıyor, ileri pas atamıyor. Zico, "Çıkmadık candan ümit kesilmez" diyerek, Deniz'i de çıkarıp, G.Saray'daki meslektaşı Gerets gibi sahada santrfor yığınağı yapıyor. Kezman ve Deivid'in yanına Semih'i de katıyor. Ama nafile... Zico ne yaparsa yapsın Kemal'in golü çıkacak gibi değil. Nitekim, bastıran, pozisyona giren, gol kaçıran Kayserispor. Ehh. İşte o anda futbolun bilinen tekerlemesi devreye giriyor, "Atamayana atarlar". Nitekim Deivid 90'da golü atıyor da F.Bahçe mağlup olmaktan kurtuluyor.