Emekliler, çalışanlar ile diğer tüm mağdurların gözü her daim Meclis’te. Verilen vaatlerin ifası ile mağduriyetlerin giderilmesine yönelik düzenlemeleri sabırsızlıkla beklemektedirler.
Bu ay içinde ilk defa hükûmet tarafından “Bazı Kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına dair kanun teklifi” adı altında 32 Maddelik yeni “Torba Kanun”u TBMM’ye intikal ettirilmişti.
Bu “Torba Kanun”dan ayrı olarak 19 Maddeden müteşekkil yeni bir “Torba Kanun” daha Meclis’e gönderildi. Söz konusu “Torba Kanun” ile öngörülen düzenlemeler okuyucularımız için değerlendirilmiştir.
Hükûmet önceki “Torba Kanun”da bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatında uzman ve uzman yardımcısı istihdam edilebilmesi ve uzman ve uzman yardımcılarının mali haklarının belirlenmesi ile bunlara diğer görevlerinin yanı sıra araştırma, analiz, teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yaptırılabilmesi düzenlenmelerine yer vermiştir. Bu düzenleme tüm müfettişler arasında infiale yol açmıştı. Zira müfettişlik mesleği, kurumların faaliyetlerini, işlemlerini ve süreçlerini inceleyerek mevzuata uygunluk, usulsüzlük veya yolsuzluk…mevzularına odaklanmış, geçmişe yönelik ve bütüncül yaklaşımla soruşturma ve raporlama yapma konusunda sıkı ve zorlu kariyer basamaklarıyla yapılabilen bir meslektir.
Bu mesleğin nitelikleri ve önemi tamamen göz ardı edilerek sadece belirli bir alanda derinlemesine bilgi ve beceri gerektiren, politika geliştirme, analiz, proje yönetimi, teknik destek veya danışmanlık gibi işlerde ihtisas gerektiren uzmanlık mesleğiyle aynı kategoride görmenin doğru olmadığı aşikârdır. Bu nedenle müfettişler, mesleklerinin sıradanlaştırılmasına tepki göstermektedir.
TBMM’ye yeni verilen “Torba Kanun”da Vergi Müfettişlerine yönelik düzenlemelere yer verilmiştir. Buna göre vergi incelemesine yetkili olanların görevlerini ifa ederken tarafsız olmalarını sağlamak amacıyla görevlerinden ayrıldıktan sonra üç yıl süreyle, görevden ayrılış tarihi itibarıyla son üç yıl içinde nezdinde inceleme yaptıkları mükellefler veya bu mükelleflerin veya ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu kurumlarda herhangi bir görev veya iş alamayacakları ve 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu kapsamında sözleşme yapamayacakları hususları hüküm altına alınmaktadır.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınarak 703 s. KHK'nın 173. maddesiyle getirilen bu hüküm kanuni düzenleme yapılmak suretiyle Devlet memurları Kanuna derç edilmektedir.
Düzenleme ile kanunlarla veya CBK'lar ile kurulan kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları tarafından mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle yapılacak alımlarda da otuz beş yaş üst sınırının aranması öngörülmektedir.
Yapılan düzenlemeyle, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanının Anayasa Mahkemesi üyelerinin arasından seçilmesi öngörülmektedir.
Türkiye Radyo Televizyon Kurumun ve kuracağı ve/veya ortak olacağı şirketlerin mal ve hizmet alımlarının yayıncılığın gerektirdiği usul, yöntem ve hıza uygun hâle getirilmesi, bazı hizmetlerin daha ekonomik temin edilmesi, Kurumun rekabet gücünün arttırılması, Kurumun tedarik işleyişinin daha hızlı gerçekleştirilerek ihtiyacın karşılanabilmesi, kurulacak veya ortak olunacak şirketlerden piyasa şartlarında ekonomik mal ve hizmet ihtiyaçlarının karşılanması, Kurumun görevleri kapsamında ulusal ve uluslararası alanda gerekli yatırımların yapılabilmesi ve Kurum personelinin kurulacak şirketlerde görevlendirilebilmesi amaçlanmaktadır. Diğer yandan Kurumun istihdam fazlası personel olarak nakle tabi tutulmuş personelinin herhangi bir hak kaybına uğramaması adına, 657 sayılı Kanuna tabi bir göreve atananların, Kurumda almış oldukları aylık, ek gösterge varsa ikramiye, her türlü zam ve tazminat haklarım almaya devam etmeleri amaçlanmaktadır.
Kamu İhale Kurulu üyelerinin görevlerini adil ve tarafsız bir şekilde yerine getirebilmeleri için, geçmişte veya hâlen herhangi bir siyasi parti ile aday gösterilme dâhil üyelik ve görev alma ilişkilerinin bulunmamasına yönelik düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında idari hizmet sözleşmesiyle veya iş mevzuatına tabi uzman ve uzman yardımcısı istihdamına ilişkin usul ve esaslar belirlenmektedir.
Düzenleme ile Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmasına ilişkin CBK'larda öngörülmesi kaydıyla; 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın, özel bilgi ve uzmanlık gerektiren geçici mahiyetteki işlerde, yerli veya yabancı personelin tam zamanlı, kısmi zamanlı veya projelerle sınırlı olarak sözleşmeyle istihdam edilebilmesine yönelik usul ve esaslar belirlenmektedir.
Türkiye İş Kurumunda il müdürü kadrosunda bulunanların görevleri sona ermeleri veya görevden alınmaları durumunda geçici 45. madde hükümlerinin uygulanması öngörülmektedir. Eklenen fıkra ile 7491 s. Kanunla yönetici kadro ve pozisyonlarında görev yapanlara ilişkin düzenlemeyle uyumlu şekilde, 24/11/2023 tarihi itibarıyla Türkiye İş Kurumunda il müdürü kadrosunda görev yapanların haklarının korunması ve uygulama birliği sağlanması amaçlanmaktadır.
İsa Karakaş'ın önceki yazıları...