Bugün kazandı yarın belirsiz..

Biz mi abartıyoruz bu şampiyonluk işlerini? Fenerbahçe kazanması gereken, 3 puana mecbur, galibiyete mahkûm bir maça çıkmıyor mu? Geçen hafta kaybettiği Beşiktaş bir gün önce kazanıp önüne geçmişken sarı lacivertliler için aksi düşünülebilir mi, mümkün mü? Herhalde Portekiz’de böyle şeyler normal. Boşa geçen koskoca ilk yarının başka bir açıklamasını bulamıyor Türk aklım! Bu nasıl bir kadro demeyelim de, oyuna müdahale için 45 dakika beklemek şartı mı? Var da, biz mi bilmiyoruz?

Âdeta orkestra şefi!

Hocam, sayın Jesus, bak gitti gidiyor şampiyonluk. Bence çoktan gitti de, siz de gitmekte olduğunu anlasanız mı artık? Yoksa anladınız da, umurunuz da mı değil? Üçlü savunmayla şahtınız, dörtlüyle şahbaz olmayı başardınız. Bal yapmayan arıları atmışsınız sahaya, kuru gürültüden öteye geçemiyor takımınız ve kalenize gelen ilk top yine ağlardan çıkıyor. Tamam, iş kazası diyelim, ama sonrasında bir zahmet reaksiyon gösterseniz nasıl olur?. Hadi oyuncularınızda tık yok, siz ne yapıyorsunuz kenarda, Fatih Terim, Yılmaz Vural karışımı hareketler dışında? Bakın ben size hatırlatayım, futbol, bir oyun aklı olmadan kazanabileceğiz bir oyun değil, en azından artık değil.

Naçizane tüyolar

Çift forvetle oynuyorsanız topu rakip yarı alana, hatta ceza sahasına yıkmanız gerek, maalesef bunu da yapamıyorsunuz. “Camianın beklentilerini biliyoruz” diyorsunuz ancak bırakın bilmeyi, gelen tepkileri bile anlamıyorsunuz. Ligin en çok gol yiyen takımlarından birine karşı pozisyon üretmekte aciz kaldığınızı fark edemiyorsunuz. Arao ve Pedro’ya tahammül seviyeniz taraftarın size olan sabır derecesinden bile fazla. Ama her şeyin bir sonu var. Günü kurtardınız da yarın karanlık! Son sözümüz de hakemlere olsun, Valencia’nın penaltısını hangi akla hizmet iç ettiniz?