Huyu suyu bellidir milletimin. Yumurta dayanmadan kapıya, erinir kolunu kıpırdatmaya. İlle silah dayanmalı kafasına, yoksa üşenir nefes almaya. Rahat batmadan ayaklanmaz, ama kalktı mı da yerinden ayak basmadık yer bırakmaz. Ne acılar yaşadı bu halk... Ne sıkıntılar gördü atalarımız... Her damlasını kanla yıkadılar vatanın, sırf yarınımız olsun diye! Gün oldu, devran döndü! Millet uzaya yönelirken, biz maziye çevirdik rotamızı. Maalesef eski aydınlık günlere değil, karanlığa doğru gidiyor adımlarımız. Rehavet sarmış yurdun dört bir yanını. Bir uyuşukluk, bir mayışıklık! Taaa uzaklardan gelenler baş olma yolunda, biz hâlâ uyku sersemi havasında. Yumuşak ruhlu ataları katledilmiş, soylarını melez olarak sürdürebilen, uzak yurtların insanları; ekmek parası kazanmaya geldikleri ülkemizde (ki bunlara verilen ekmek parası Afrika'daki açlara yeter!) söz sahibi oluyor. Benim evladım ise, "Hakkımı yiyorlar" diye bağırmakla yetiniyor. Kimse kimseye durup dururken hak vermiyor arkadaş! Sen sırf, "Burası benim" diyerek "Doğuştan o hakka sahibim, nasıl olsa elimden alamazlar" havasında umarsızca dolaşırken, elalem bileğinin hakkıyla, anlının teriyle, azmederek alıyor formanı. Bağırıp çağırarak suçlu arama. Aynaya bak yeter! Suçlu da orada, çözüm de! Bakmayı bil yeter. Yanlış anlama! Ey; aradan dereden, öteden beriden, karşı kıyıdan, umduğunu değil tuttuğunu transfer eden yöneticiler; dünya para verip aldığınız lejyonerlerin, vasat bir Türk futbolcusunun seviyesine bile çıkamadığını gördüğünüzde pişman oluyor musunuz? Ey; çok bilen ve her hatayı başkasına yükleme yeteneğine sahip teknik adamlar, "Ben bu oyuncuyu istemedim, yönetim aldı" dedikten sonra o futbolcuyu ilk 11'de sahaya sürüp, 90 dakika dökülmesine rağmen oyundan almayıp, maç sonunda yine bahane üretirken hiç yüzünüz kızarıyor mu? Ey; renklere gönül vermiş taraftalar, hata üstüne hata yapan yabancı futbolcuları alkışlarken, yanlışlarını bile "Olsun canım o yıldız" diye görmezden gelirken, en ufak bir yanlışında yerli futbolculara küfür etmekten, yuh çekmekten vicdanınız sızlıyor mu? Can, Dinamo Kiev maçında hata yaptı da Edu, Antalya karşısında ne yaptı? Bâki, Gökdeniz'i durduramadı, Ricardinho ne halta yaradı? Ayhan, Okan tu kaka, İnamoto Japon harikası öyle mi? Gördük! Lazaroni ile Ziya Doğan'ı gördüğümüz gibi... O zaman bu kompleks niye? "İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına" batır sözünü bu kadar mı ters anladınız?