Zaten final istediğin Avrupa’dan elenmişsin, en büyük hedefin Süper Lig’de lider Galatasaray’ın kaybettiği haftada sana düşen şey kazanmak. Rakip Alanya’ymış, hoca Ersun Yanal’mış, deplasmanmış, bakmayacaksın. Sakatın varmış, cezalın varmış, takılmayacaksın. Söylediğin kadar istiyorsan şampiyonluğu, öyle ya da böyle kazanacaksın. Peki, sen ne yapıyorsun Sayın Jorge Jesus Hoca’m? Yine sistem değişikliği, yine bir garip on bir. Hadi herkesi anladık, her şeyi anladık da, Gustavo Henrique’nin ne işi var orada Hoca’m? Derbi öncesi Serdar Aziz ceza sınırında desen Szalai dönüyor.
Alanya bulduğu ilk fırsatta gol atıyor. Ki; bu onların ilk yarıdaki tek pozisyonu, senin takımın bal yapmayan arı! Topla oynuyorsun hepsi bu. Sevilla maçında oynamayan Arao, İrfan Can, beşer dakika görev alan Rossi, Pedro burada koşmaktan aciz. Temposuz, pozisyonsuz takımı, taraftar gibi izliyorsun. Oosterwolde sakatlanınca eğrisi doğrusuna denk geliyor, Osayi’yi alıp, Ferdi’yi sola çekiyorsun. Sevilla maçında başlaman gerektiği gibi! Yine de başka değişiklik düşünmüyorsun. Yoksa gerek mi duymuyorsun? Gitmeye yol mu yapıyorsun?
Sahada bunlar olurken, yönetim farklı mı sanki? Sayın Ali Koç göreve geldiği günden beri hep aynı şeyler. TFF, MHK, rakipler, kulisler, düşmanlar, komplo teorileri, bitmedi gitti arkadaş! Belki yerden göğe haklısınız, belki fazlası bile var. Peki, şunu da sorguluyor musunuz, biz neyi yanlış, neyi eksik yapıyoruz? Koskoca Fenerbahçe, bu kadar kötü oynarken, tek mi suçlu VAR? Ayrıca bir tek size mi yanlış yapıyor VAR? Şapka düştü kel göründü de, siz acaba hiç şapkanızı önünüze koyup düşünmeye niyetli misiniz? Günü penaltılarla kurtarmak yetmez. Şampiyonluk için çok daha fazlası gerek.
MAÇIN ADAMI: Enner Valencia