Futbolu kimler oynar?

A -
A +

Lig başladı, ilk maçlar oynandı ve tek maç üzerinden kim şampiyon olur falları açılmaya başlandı. Delgado'suz Beşiktaş bitik, Nobre top alamıyor, vah Beşiktaş'ın haline... Cimbom penaltı bile atamıyor, Hasan - Necati kavga ediyor, Carrusca da vasat bir görüntü çizdi, eyvah ki ne eyvah... Marcelinho bekleneni veremedi (!), zaten Fatih Tekke de gitti, Lazaroni bu işi bilmiyor, Trabzon yine karalar bağlar... Fener ilk maçında şov yaptı; Zico "Bay Gol", Alex-Tümer süper, bu takım transfer mi ister!... Bunlar gibi ne yorumlar, ne kuru sıkılar, ne yerden alıp duvara çalmalar. Atan atana da, tutan kim? Beyler, televizyon ekranında gazete sütunlarında bol kepçeden sallayıp ahkam kesenler, artık halk size inanmıyor. Reytingleriniz, tirajlarınız yüksekse bilin ki; bu halkın mizah yönünü sizlerle tatmin etme arzusundandır. Sırf ben söyledim oldu diyerek; geçmişte ki doğrularınız arkasına sığınarak, atıp tutturma yeteneğinizden cesaret alarak bu işi yapamazsınız. Ne gazeteciliği karalamaya, ne halkı kandırmaya çalışmaya hakkınız var. 3-5 isim ezberleyip palavra sıkmakla olmuyor bu işler!. Futbolda kazananı, şampiyonu ne sizin fallarınız, ne isimlerine kandığınız yıldızlar belirliyor. Ruhuyla oynayan, takım oyunu sergileyen, bütün varlığını sahaya sunanlar kazanıyor. Bunu göremiyorsanız kör olmanız lazım!. Ben haddimce size ilaç olmaya çalışacağım. Alın birkaç hatırlatma.... Ronaldinho denen yaşayan efsaneyi, kaçınız Barcelona'ya gelmeden önce bu kadar iyi biliyor, onu takip ediyordu ve Ronaldinho, PSG'de bu kadar büyük müydü? Porto, UEFA şampiyonu, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olana kadar kaç kişi Maniche, Carvalho, Deco isimlerine vakıftı? Bir dönem Chelsea bütün yıldızları toplamış ancak başarılı olamamıştı, Mourinho takıma ruh verince fark ortaya çıktı!.. Mavilerle aynı sıkıntıyı Real Madrid'de yaşamadı mı ve halen de yaşamıyor mu? Yani neymiş? Alex ile Tümer beraber oynar, takımı şampiyon da yaparlar, ama her maçta ruhlarıyla oynarlarsa, takımdaki diğer oyuncular onlara eşlik ederse olur bu iş. Carrusca da, Delgado da, Marcelinho da takımı sırtlayabilir, takım olan her kulüp, tüm oyuncularının yürekten oynaması halinde başarılı performans sergileyebilir. Bunun en açık örneği bugünün Süper Lig'nde Kayserispor'dur. Yani yıldızları toplayan takımlar değil, kendi yıldızlarını oluşturan takımlar başarılı olur. Benden bu kadar. Hâlâ anlaşılmayan bir şey varsa âmâ arkadaşlara doktor tavsiye etmekte başka bir şey gelmez elimden... > O diyor ki; Gönülle bakanlar ağlamaya, mantıkla bakanlar kazanmaya alışıktır. > Sizi Avrupa'da görmek isteriz Ben bu satırları kaleme alırken henüz D.Kiev-F.Bahçe ve G.Saray-Boleslav maçları oynanmamıştı. Buna rağmen ben F.Bahçe ile G.Saray'ın zaferlerinden eminim. Zaferden kastım turu garantileyecek skorlar alacaklarıdır. G.Saray, aslan gibi oynarsa, seyircisinin de desteğiyle Boleslav çantada kekliktir. F.Bahçe'nin ise Ukrayna'nın en büyüğü karşısında işe zor gibi görünse de yakaladığı takım ruhuyla bu engeli aşacağını, aşabileceğini biliyorum. Ki; Avrupa'da söz sahibi olmak istiyorsak bu takımları rakip olarak anmamız bile hedeflerimizi küçültmek anlamına gelir. Haydi çocuklar yolunuz açık olsun, Şampiyonlar Ligi'nde buluşuruz. > Böyle şeylere Gerets yok Bir teknik adam transfer istiyor, yönetim onun taleplerine cevap vermek yerine, eski artıklarını sırf kelepir fiyata diye takıma alıyor. Adam yandım diyor, bir su vermek şöyle dursun, ateşe körükle gidiliyor. Ölen ölüyor, kalan sağlar, ölene küfür ediyor!... Sonra da şampiyonluktan bahsediliyor. Bu durumda benim en büyük G.Saraylı olarak bildiğim Ümit Aktan ağabeyime de "Ne şampiyonu, manpiyon oldu G.Saray" demek kalıyor. Dost acı söyler de, anlayana...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.