Güle güle hayaller

Fenerbahçe, Mourinho’nun söz verdiği gibi Şampiyonlar Ligi için savaştı ama çabalar tura yetmedi…

 

 

 

Fransa’da iyi oynamamıştı Fenerbahçe, buna rağmen İrfan Can’la umutlanmış ama son dakikada yenen panik golüyle tur şansını ateşe atmıştı. Ancak rakip Lille de olsa Kadıköy’de kimleri kimleri elemişti Fenerbahçe, son düdük çalmadan umut bitmezdi. Adana Demir karşısındaki vasat galibiyete, Fred’in yokluğuna, Mourinho’nun henüz “Special One” performansına ulaşamamasına rağmen tura inanıyordu sarı lacivertliler. Tıklım tıklım tribünlerin inanılmaz desteğiyle müthiş bir baskıyla başladı temsilcimiz maça. Ama Lille’in bu tempoya pabuç bırakmayacağı kısa sürede görüldü.

 

 

Lille taviz vermedi

 

 

Transfer sakatlığı yaşayan Ferdi’nin yokluğunda sola geçen Oosterwolde kusursuz oynuyor, bu fırsatta formasına kavuşan Djiku muhteşem bir performans sergiliyor, Mert Hakan “Ben varken Krunic’in ne işi vardı hocam” dedirtiyor, Szymanski “prime” döneminden enstantaneler sunuyor, Fenerbahçe taraftarıyla tek beden olmuş saldırıyor, bastırıyor vuruyor ama olmayınca olmuyor. Fransa’da da kritik kurtarışlara imza atan Chevalier kalesinde hepten devleşiyor, Lille bu özgüvenle hiç panik yapmadan ayağa paslarla meşin yuvarlağı kendi yarı sahasından uzaklaştırıyordu.

 

 

Vurdu yıkamadı

 

 

Fenerbahçe, Mourinho dönemindeki en arzulu, en etkili performansını sergilese de beklenen gol bir türlü gelmedi. Portekizli hoca son yarım saate girilirken tüm kozlarını tek tek sahaya sürdü. En-Nesyri, Osayi, İrfan Can, Cenk Tosun hamleleriyle top yekun hücum başlattı. Dünyaları çıkaran Chevalier’i yıkmak takım arkadaşı Diakite’ye düştü. Ama Kanarya’nın pençesi Fransız’ın horozunu devirmeye yetmedi, geçmedi. İlk maçın pişmanlıklarıyla, Kadıköy’deki keşkelerle veda etti Fenerbahçe bir kez daha Şampiyonlar Ligi hayaline. Haydi bakalım Avrupa Ligi’ne…

 

∂ Maçın adamı: Lucas Chevalier