Kaybolmayan değer istiyorum

A -
A +

Bu sütunlar bana ayrıldığından bu yana sizlerle hep paylaştığım konu, yozlaşma! Ne kadar farklı başlık da kullansam, konunun özü; değerlerin kaybolması. Dün bizi biz kılanların, bugün üç kuruş etmemesi. Bu acı gerçeği hayatın her alanında görmemiz maalesef mümkün. Tamam belki yaşam silgiyle çizilen bir resim olabilir, ancak yine de geriye bir şeyler kalmalı değil mi? Yani; amatör ruhla başlayan spor sevdamız, profesyonel mantıkla kirlenmese daha düzel olmaz mıydı? Kirlenmese diyorum; çünkü profesyonelliği de yüzümüze gözümüze bulaştırmış durumdayız! Ne kulüplerimiz, ne yöneticilerimiz, ne futbolcularımız, ne taraftarımız profesyonel. Nereye baksak bir çürümüşlük, bir kokuşmuşluk hakim. Spora ucundan eteğinden değen herkes çamura bulaşmış durumda. Durum öyle bir hal almış ki; kaçmaya çalışanı kuyuya çekiyorlar. "Temizlenelim" diyeni taşlıyorlar. Bir "ak" görmeye versinler, ateş olup yakıyorlar! Peki nereye kadar? İtalya'da bizimkilerin onda biri bile olmayan olaylar sonrası devler ipe çekildi. Hem de yargı süreci milli takım, Dünya Kupası'ndan mücadele ederken işledi. Aynı İtalya'da tribün terörü bir polisin ölümüyle sonuçlandı, hayat durdu. Bizde? Ölen ölür, yaşasın reyting, yaşasın rant! Bizans oyunu diye bir söz vardır, çoookkk eskilerden. Maalesef öyle bir devirdeyiz ki, bugün o oyunun ustasına külahı ters giydiririz! Peki bu bir zafer midir? Uğruna savaştığın her değeri yitirdikten sonra, karşında kimse kalmayınca, zafer mi kazandın sanırsın? -------- > Haddini bilmek! Önce Eto'o, Rijkaard'a rest çekti, ardından Emerson, Capello'ya posta koydu. Bu iki olay İspanya'da, dünya futbolunun göz bebeklerinden La Liga'da, en büyük kulüplerden Barcelona ve Real Madrid'de yaşandı. Eto'o ve Emerson'un kalitesi tartışılmaz, Rijkaard ve hele ki Capello'nun kariyeri de! Ancak iki yıldız oyuncu da son dakikalarda oyuna girmeyi kabullenmeyerek hocalarına "hayır" dedi! Bunun adı ne ola ki? Hırs mı, profesyonellik mi, yıldız şımarıklığı mı? Adına ne derseniz deyin, kim olursa olsun, nerede olursa olsun, hiç bir futbolcu böyle bir tepki gösterme lüksüne sahip değildir. Barcelona ve Real Madrid bu oyunculara çok büyük ceza vermeli ya da takımla ilişkilerini kesmelidir! Bunu yapamıyorlarsa da büyüklüklerini gözden geçirmelidir! Yoksa Beşiktaş'ın Tigana, G.Saray'ın Gerets, F.Bahçe'nin Daum konusunda düştüğü aciz duruma geleceklerdir. Hangi birey kulüpten büyük olabilir ki? ----------- > Bir yanlışlık olmasın? Dün ajans haberlerini tararken ilginç bir başlık gözüme takıldı. "Defans oyuncuları duygusal, forvetler asabi" yazıyordu haberin en tepesinde. Dokuz Eylül Üniversitesi Spor Psikolojisi Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Erkunt Konter, futbolcular üzerinde yaptıkları araştırmada bu sonuca vardıklarını açıklamış. "Bilim bu, vardır bir bildikleri" diyeceğim de; gözlerimi kapatıp şöyle bir düşündüğümde hafızamda canlanan resimler beni şüpheye düşürdü! Türk oyunculardan Bülent Korkmaz, Nezihi, Hasan, Alpay, Güngör, Abdülkerim ilk aklıma gelenler, Avrupa'da ise Winnie Jones, Tony Adams ve pek tabii ki Materazzi efsaneler! Forvetler ise Hakan Şükür, Cruyff, Lineker, Klinsmann!.. Bilim yanılıyor olamaz mı? -------- > Ya hiç gülesim yoktu! Bu ajans haberleri de yani! "Romantik" savunmacı, "Psikopat" golcü haberinin hemen ardından bir de ne göreyim, "Almanya'daki Hamburg Young Huskies isimli Amerikan futbolu takımının kaptanı olan Orhan Yaldız isimli Türk genci, "Türkiye'de Amerikan futbolu oynamak istiyorum" demiş! 18 yaşındaki bir gencin hayali işte!. "Be Orhan kardeşim sen bilmez misin ki burası Türkiye!" Burada sadece futbol var. Öyle Amerikan işi falan değil ama bildiğimiz futbol. Hana ayakla oynananından. Onu da ne kadar becerdiğimiz tartışılır. Hele ki gurbetçiler söz konusu olduğunda! Kaç Türk evladını yabancı ülkelerin milli formalarıyla seyrettik ve kaç tanesini daha elimizden kaçıracağız acaba?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.