Korkunun esiri olmak

A -
A +

Bir şeyi elde etmek için ömrünü harcayan insanlar vardır. Arzulamak insanoğlunun en standart duygularından biridir. Herkes bir şey ister, herkesin bir amacı vardır. Hiçbir şey istemek bile bir tarzdır, çünkü bunun için bile çaba harcamanız, elinizdekileri bir kenara bırakmanız, önünüze gelenleri reddetmeniz gerekir. Peki, arayışın sonunda varılan nokta nedir? Ümit Yaşar Oğuzcan'ın Sahibini Arayan Mektuplar'ından ikincisi şöyle sona ermekte: "Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmalıyım seni. Ayaklarını Afrika'dan getirip bir kâğıt üzerine yapıştırmalıyım. Saçların Sibirya'da olmalı, dudakların Çin'de. Gözlerin Hindistan'da bir mabudun gözleri olmalı. Ellerin İtalya'da bir heykelin elleri. Bulursam seni parça parça bulmalıyım. Yine de bir yerin eksik olmalı. Yeniden yollara düşmeliyim, onu aramalıyım. Ve tam seni tamamladığım anda ölmeliyim." Bu satırlardan benim anladığım şudur ki; herkesin bir amacı var bu hayatta ve herkes hedefine ulaşmak için bir gayret içinde. Ancak dediğim gibi, sonuç önemli. Oğuzcan mutluluk içinde ölmek istiyor. Peki, siz ne istiyorsunuz sevgili büyük kulüp başkanları? Amacınız ne? O koltuklarda sonsuz hüküm sürmek mi? Hedefe varma korkunuz, sonunda ölüm olma ihtimalinden mi? Bu yüzden mi doğru yoldan bile bile sapmanız, işaretleri görmezden gelmeniz? Aynı hataları tekrarlamanız, yükselen grafikleri aşağıya çekmeniz, kısır döngü içinde sıkışma keyfiniz bundan mı? Bilmiyor musunuz ki bu dünya Sultan Süleyman'a bile kalmadı ve sonsuz hüküm arzusuyla tutuşanlar kavrulup gitti! Bu soruları soruyorum ve büyük kulüplerimizin başkanlarını ön plana atıyorum, çünkü tartışılmaz bir gerçek ki, Türk sporuna, evet Türk futboluna demiyorum, Türk sporuna yön verenler 3 büyükler ve onları yönetenler de her ne kadar yönetim kuralları olsa da başkanlar! Biri bana mantıklı bir açıklama yapar mı acaba? Elindeki değeri bir kenara fırlatıp, daha kalitesiz bir şeyi daha büyük paraya almanın mantığını ya da bir stadın on yıllardır proje aşamasında kalmasını, büyük paralara alınan futbolcuların fos çıkmasını ve aynı futbolcunun kovulduktan sonra gittiği takımda tavan yapmasını? Bu bir oyun mudur acaba? Kaosla yönetmek ve çatlak sesleri bazen şekerle, bazen taşla susturmak? Nedir amacınız? Ölümden korkuyorsunuz diye Türk sporunu katletmeye ne hakkınız var? Günübirlik hayatlar Beşiktaş, G.Saray'ı yendi, Tigana büyük hoca, futbolcular kahraman oldu! Şampiyonluk şarkıları yükselmeye başladı siyah-beyazlı camiadan. Ben mi yanılıyorum? Onlar değil miydi devre arasında Tigana'yı kovmaya çalışan? Bu medya değil miydi, "Bu takımdan bir şey olmaz" diye haykıran? Rakip takım taraftarı mıydı, 2-0'lık galibiyetten 3-2'lik mağlubiyete dönen Trabzon maçı sonrası isyan eden? Ricardinho penaltıdan gol attı, dünya tozpembe oldu! Gerets'in sahaya yenilmek üzere kurgulanmış bir kadro sürmesi bile göz ardı edildi! Neymiş, Beşiktaş şampiyon olacakmış! Olsun bakalım, bu futbolla ne olursa olsun! 'Diğer takımlar çok mu iyi?' diyeceksiniz, haklısınız. Bu ligde iyi futbol oynayan takım olsa, emin olun bu kadar kötü oynayanlar şampiyonluk mücadelesi vermezdi. Benim söyleyeceğim Kanarya, Kartal, Cimbom ya da 23 yıl sonra bir başkası... Kim olursa olsun, bu kafayla Avrupa'da vezir olamayacağı kesin. Tabii "Biz kendi dünyamızda mutluyuz" diyenlere sözümüz yok! > Güle güle öldük! Sivas, Fener'i madara etti, aldığı puana sevinemedi. Nasıl sevinsin ki adamlar? Kaçan galibiyete üzülmeye fırsat bulamadan bir karalama kampanyası ile karşılaştılar. Herkes yazdı, herkes konuştu. Acaba her kayıp sonrası gündemi ucuz numaralarla değiştirme gayretine girişenlerin, milyonlarca taraftarını saf yerine koymaya çalışanların bir nebze olsun vicdanı sızladı mı? Yatağa yattıklarında huzur içinde uyuyabildiler mi? Yoksa gülme krizine mi girdiler, kendi söylediklerini hatırlayıp! > MEMIN boşluk yorumunu yaz Turkcell, Telsim, Avea 2866'ya gönder (4 SMS/ 8 Kontör)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.