Reklam arası "acılı gerçek"

A -
A +

Meşhurdur; bizim spor yazarlarının, pardon "futbol yazarlarının" skor yazarlığı. O yüzden "pek de şaşırmamak gerek aslında" diyeceğim, ama "sus sus sus" nereye kadar arkadaş? Bandı biraz geri saralım, sezon başına dönüp, konuşulanları hatırlayarak bugüne doğru kısa bir yolculuk yapalım! Birinci hafta: "Dörtlünün" maçları, G.Saray'ın Ankara beraberliği, F.Bahçe'nin Erciyes'e gol yağdırması, Trabzon'un Kayseri'ye kaybetmesi ve Beşiktaş'ın Manisa'dan puansız dönmesiyle tamamlanır. Yazılanlar çizilenler hep büyüklerin cephesindendir. "Nasıl yendiler? Nasıl tökezlediler? Nasıl kaybettiler?" gibisinden.... İkinci hafta: Büyüklerin 3'ü kazanır, hâlâ kendini ispat derdindeki Trabzon evinde Manisa'dan beraberliği zor kurtarır. "Ne olacaktır bu Trabzon'un hali?" Üçüncü hafta: F.Bahçe ile Beşiktaş galip, Trabzon mağlup. Aaa G.Saray'da Vestel'le berabere kaldı. Ama o da ne, Meduna ölümden döndü, Aslan puan kaybetti! Efendim duyamadım? Vestel Manisa mı? 3 maçta, 3 büyükten hiç birine kaybetmedi mi? İki beraberlik, bir de galibiyet mi aldı? Satır sonu kardeşim, yazı uzun geldiyse "at gitsin!" Dördüncü hafta: Sakarya, Fener'i yenmiş, Trabzon galibiyetle tanışmış, Beşiktaş Konya'ya "eliyle koluyla" 3 atmış, G.Saray Antep'e takılmış... Vestel mi? Kapat televizyonu abicim! Beşinci hafta: Trabzon Beşiktaş'ı "Ziya"desiyle yenmiş, Fener Antalya'yı "dörtlemiş", Aslan yemeğini Horoz'la paylaşmış. Vestel 5 atmış bana neee.... Altıncı hafta: Aslan, Kartal avıyla moral bulmuş, Kanarya Sivas'ta tek kanadından vurulmuş, Trabzon evinde Konya'ya puan sunmuş. Ama o da ne Vestel'in bu sefer ki "beşliği" Gençler olmuş. Bi dakka, bi dakka, liderlik koltuğuna kim konmuş? Vestel Manisa'dan bahsetmek için 6 koca hafta geçmesi gerekmiş! Bahis derken abartmayın canım; öyle manşete falan çıkmış değiller, maç sonrası programlarında sunum sırasında "lider" olmanın ayrıcalığını pek tabii ki göremeyecekler. Adlarını zikrediliyor ya daha ne istiyorlar. Bu arada Vestel derken, futbolcular yok piyasada henüz, herkes Ersun Yanal'ı konuşuyor. Bir de Rafael diye bi çocuk? Brezilya dizisinden mi kovulmuş, hat-trick mi yapmış ne? 7. haftanın en önemli konusu Trabzon'un Aslan'ı vurması, e Fener'in Konya'yı devirmesi, Beşiktaş'ın A.Gücü'nü yenmesi derken, Vestel yine reklam arası.. 8'de Bursa Fener'i yendi, G.Saray, Beşiktaş, Trabzon berabere kaldı, Sakarya'yı tek vuruşta deviren Vestel farkı açtı. Medya da Vestel'e biraz daha yer açtı. 9'da Vestel yine galip, Fener ile Cimbom berabere, Beşiktaş ile Trabzon 3'er puan keyfinde. Vestel, Antalya'da "güneşli" bir galibiyette. Fark iyice açılıyor mu ne? Yahu bu Ersun'da iyi çocuk he! Biliyor bu işi... Vestel böyle giderse şampiyon olur.... 5. büyüğünü buldu Türkiye.... 10. hafta, 4 büyükler kazanmış... Aaaa Sivas'ta ne olmuş? Ekran patlaması!. Olsun canım iş kazası... İyi oldu iyi, stresten kurtuldu çocuklar... Artık daha rahat oynarlar... Kolay mı haftalardır üzerlerinde büyük baskı vardı... 11. hafta Cimbom galip.. Kartal 10 kişilik Sakarya'da boğulmaktan zor kurtuldu. Trabzon tarihinde ilk kez Rize'ye teslim oldu. Veeee Vestel, Fener'e vuruldu. E olacağı buydu zaten... Ersun yüzüne gözüne bulaştırdı... Bu kadar olurdu zaten... Zirve sahibini buldu... Herkes haddini bilecek... 12'de G.Saray ile Trabzon'un mağlubiyeti, Beşiktaş'ın 4-4'lük Antalya beraberliği, Fener'in Antep'i dörtlemesi... Nee Vestel de mi 4 yedi? Bursa'dan mı? Yazık, yazık!.. Kötü dağıldılar be... Ne oldu bu çocuklara böyle?... Ve bu hafta, işte G.Saray bu... Denizli yine Fener'i çelmeledi... Sivas da Kartal'ı vurdu... Trabzon galibiyeti unuttu. Vestel? Evinde Ankara'ya teslim oldu. Hem de galibiyetten mağlubiyete doğru..... Ya bu Ersun var ya.... Hiç değişmeyecek... Bilmiyor bu çocuk bu işi... Baskıyı kaldıramıyor... Zora gelemiyor... Lig de çok kalitesiz canım... Baksana 4 haftadır kazanamayan Vestel ikinci... Yok yok bu lig "Süper" filan değil.... HHH Evet efendim, kayıtlar üç aşağı beş yukarı bunları hatırlattı bize. Gelelim bizim söyleyeceğimize... Ersun Yanal'ın futbol anlayışına hayran değilim. Yanal Hoca, futbolun güzel yanı olan hücumda iyi, ama çirkin yüzü olan savunmayı aynı başarıyla kurguladığını söyleyemeyeceğim. Bu konuda herkesle hem fikirim yani! Bir takım kursam, başına Yanal'ı getirsem, savunma için de ikinci bir hoca alırım! Ancaaaak... hiç ama hiç kimsenin, bu kadar kısıtlı imkanlarla, bu kadar dikkat çekmeyi başaran genç bir teknik adamı ipe çekmesine göz yumamam. Ersun Hoca topla kendini. Bunu hem gerçek sporseverlere, hem futbolcularına, hem Anadolu'ya borçlusun. Her şeyden ve herkesten önce de kendine. Yen-Al göster enerjini. Ercanımıza kastın mı var? Türkiye Kupası'nda Karşıyaka ile Galatasaray karşı karşıya. Birisi Süper Lig'in süperlerinden... Diğeri de yabancı değil, İzmir'in köklülerinden, A Kategorisi'nin gediklilerinden. Ama o da ne! Maçı anlatan yılların spikeri Ercan Taner, K.Yaka'nın "K"sını söylemekten erinircesine bir tutum içinde. Pozisyonlar akıp gidiyor. K.Yaka atak yapıyor, K.Yakalı futbolcu sakatlanıyor, K.Yaka'nın kalecisi gol kurtarıyor, K.Yaka'nın bir şutu direkten dönüyor, tek bir isim yok! Şaşkın ve üzgün izliyoruz. Kendimizde kusur arıyoruz, bulamıyoruz, "vardır bir sebebi" diyerek unutmaya çalışıyoruz. Ama o da ne? Beşiktaş-Sivas maçı. Anlatan yine Ercan Taner. Daha doğrusu anlatmayan... "İnsaf" diyoruz! Herkesi bir yana bıraktık, Milli Takım'da oynayan Servet'i de mi tanımıyor da, adını söylemiyor? İsimlerden geçtik, pozisyonları bile anlatmıyor Ercan! Ercan'ın bu saygısızlığı kime? Kimse uyarmıyor mu kendisini? Yoksa uyaran var da, umursamıyor mu? Bu arada Sevgili Öztürk Pekin ağabeye teşekkür ediyorum. Trabzon-Antalya maçındaki anlatımıyla spikerliğin ne demek olduğunu cümle aleme ders niteliğinde sunduğu için. Sıradan bir maçta bile bizlere ekran başından futbol coşkusunu yaşattığı için...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.