Sen seni sev sen seni

Futbolculuğu tartışılmaz hocalığı anlaşılmaz. İçimizden biri o, hem zenci hem beyaz. Geçen almış avukatını, çıkmış basının karşısına, tehditler savurarak kendini savunuyor. Hem yönetime hem taraftara hem futbolcularına sallıyor. Herkese ağzına geleni söylüyor, sonra kendisi hakkında söylenenlere kızıyor. Şahsına kastım yok, ancak şahsına saygı duymayan bir insana saygı duymakta da zorlanıyorum şahsen. Kendini zenci olarak tanımlayan, sonra sarışın mavi gözlü olmaya gıpta eden (Ben yıllardır bir faydasını görmedim!), her zaman suçlayacak birilerini bulan, kendi kusurlarını ise "Kuzgunun yavrusuna baktığı gözle" izleyen bir şahıstan bahsediyorum. Bu adam kendisine verilen tüm sözlerin tutulmasına karşın, kendisinden beklenenlerin hiç birine karşılık verememiş. Saha sonuçlarında futbolcularını hedef göstermiş, rengarenk Fransızları ırkçılıkla suçlamış, şimdi de basına saldırmayı kafaya koymuş. Avukatı yar ya özgür mü özgür... Ne yönetim dinler, ne başka bir şey! O sadece kendisini bilir, kendini bilmeden! Ama olmuyor işte böyle. Sen önce kendinle barış. Kendini sev, say. Ondan sonra göreceksin dünya senin gördüğün gibi değil! -------- >>> Kim deli? Cihan Oskay diye bir adam çıktı, konuştu, ortalık karıştı. Herkes laf ebesi kesildi. Kimi kendini savunuyor, kimi çamur atıyor, kimi adalet istiyor, kimi kelle peşinde koşuyor. Delinin biri kuyuya bir taş atmış yüz akıllı çıkaramamış. Tamam isteyen istediğini çıkarmaya çalışsın da, ya adam deli değilse? Herkes açsın elini, yüzleşelim kendimizle! Hatta ilk ve tek sefere mahsus olmak üzere bu araştırma sonucunda kimse ceza almasın. Bu utanç onlara yeter! Utanırlar mı dersiniz?