Uzaklarda bir yerlerde

A -
A +

Uzayın derinliklerinde bir yerde... Çok gelişmiş bir uygarlığın dış evrenlerdeki yaşam belirtilerini incelediği bir merkez... Astı üstü, tüm çalışanlar toplanmış, hafta sonundaki ilginç bir kaydı seyrediyor. Görüntü kayıtın alındığı tarih yerin koordinat tanımıyla başlıyor.... Aylardan ağustos, günlerden cuma... Yer Samanyolu galaksisinden dünya... Henüz güneşin batmadığı bir statta... Mesir Macunu Gençlik, Aslan Saray Spor Kulübü arasında futbol adı verilen bir oyun oynanıyor. Statüsü Süper Lig maçı... Ortada dolaşan eli düdüklü adamın adı Jam-Pa. Oyun kuralları dışında kararlar vererek herkesi hayrete düşüren bu düdük üfleyicisi, insan ırkının belki de en güzel yanı olan "vicdan"ını dinliyor. (Açıklama: Bir tür öze dönüm. Bedenin, ruhla sohbeti...) Ancak o da ne, vicdanını bile hayrete düşüren bir karara daha düütlüyor Jam-Pa. Hatalarını yeni bir hatayla telafi etme çabasında belli ki; ancak genç bir insan (Üzerinde oyuna dahil olduğunu belli eden üniforma var) yer çekimine yeniliyor. Düütt sesinin tizliğinden olmasa gerek bu düşüş, çünkü korkunç bir titremesi var. Herkes şoke olmuş durumda.. Altları kısa üniformalı olan insanlar ağlıyor, tel örgülerin arkasındakilerde büyük bir sessizlik hakim ki; genelde içeri giriş ve çıkışları korkunç sesler çıkararak gerçekleştiren bu güruhun suskunluğu hayra alamet değil! Ve yeşil alana beyaz kıyafetli birileri dalıyor, yerde titreyen gencin başındaki kalabalık orada "ilk müdahale" denilen olayı gerçekleştirip onu üzeri ışıklı beyaz bir araca bindirip hastane denilen tedavi merkezine yolluyor. Ancak yeşil alanın bir köşesinde ilginç bir diyalog yaşanıyor. Jam-pa'nın yanında koyu renk takım elbiseli, kravat adı verilen boyun bağından takmış bir adam var. Belli ki onun üstü ve elinde dünyalıların telefon dediği ilkel iletişim cihazı. İkili hem kendi aralarında konuşuyor hem de telefonun öbür ucunda bir yerlere bir şeyler anlatıp, onlardan talimat alıyor. Jam-Pa: Abi nolcak şimdi ya. Amir: Panikleme len. Soruyoz işte. Alo. Hal-Uq: Sakin olun olum. Ne bağrınıyonuz. Kim öldü, noldu, ne diyonuz?... Amir: Efendim, yine sıcak hava saldırısı. Bir oyuncu nakavt oldu. Ama hayati fonksiyonları sürüyor. Jam-Pa: Abi bu olay benim hatalarımı unutturur di mi? Amir: Olum bi sus, çarpacam bak şincik elimin tersiylen he... Yo efendim size demedim. Der miyim hiç?!.. Hal-Uq: Hee adam ol.. Neyse, devam edin siz. Futbol bu, milyonlar bu uğurda ölüp ölüp diriliyor. Bi kaç kişiden bi şey olmaz. Hem bak yabancı diyon. Bir nevi doğal kontenjan sınırlaması olmuş.. He he he he. Devam edin devam. Beni de böyle şeyler için rahatsız etmeyin. Cenaze olursa duyarım zaten... Hadi kolay gelsin. Amir: Anlaşıldı efendim.... Çal len düdüğü.. Yok efendim size demedim.. Geceniz serin olsun efendim... Jam-Pa: Düürtttttt.. Amir: Olm kulağımı patlatacaksın, git uzakta çal şunu.... ...... Merkez Komutanı: Hemen silin bu kayıtları. Genç nesillerimiz görürse uygarlığımız yok olur. O bölgedeki uyduları da çekin, kaçak yayın falan olmasın.... Haydi, herkes görevinin başına....

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.