Aile vatandır!

Sosyal medya geleneksel medyayı da kendine benzetti.

 

Ne yazık ki gündemi sosyal medya belirliyor, geleneksel medya sosyal medyaya çanak tutuyor! Bu nedenle birçok önemli konu gözümüzden kaçıyor.

 

İşte bu önemli konulardan biri…

 

İki hafta önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı” adlı çalışmasını sundu.

 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş Hanımefendi’nin belki de ilk defa aileyi bu kadar kapsayıcı bir vizyon belgesini açıklaması hayati önem taşıyor. Ancak bütün toplum tarafından tartışılması ve üzerinde konuşulması gereken bu önemli çalışma rüzgâr gibi gündemden geçti gitti…

 

74 sayfalık bu vizyon belgesi ve eylem planını keşke bütün medya gözden geçirmiş olsaydı. Bir hafta televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında bu eylem planının konuşulması çok yararlı olurdu lakin bu önemli mevzu da gündelik siyasetin gölgesinde kaldı ne yazık ki…

 

Bu belgede ailenin korunması adına çok önemli ve ciddi adımlar atılacağının sinyallerini gördüm. Mesela, Aile Enstitüsünün kurulması çok önemli ve yerinde bir plan. Bu kurumlar bütün şehirlerde kurulur mu? Bilmiyorum.

 

Özellikle televizyon dizilerinde aileye yönelik yapımların, aile odaklı içeriklerin teşvik edilmesi, gençlere millî ve manevi kültürün çeşitli yollarla ulaştırılması, ailede sağlıklı dijital medya kullanımının özendirilmesi, ailenin ekonomik anlamda refaha kavuşturulması gibi sayısız stratejik hedef tasarlanmış ve iş birliği yapılacak ilgili kurum ve kuruluşlar belirlenmiş.

 

Ailenin sadece kadından oluşmadığı düşüncesinin bu vizyon belgesinde yerli yerine oturduğunu görmek sevindirici. Aile, bu vizyon belgesinde bir bütün olarak ele alınmış. Kadının değil, ailenin korunması esas alınmış ki sağlıklı olan da budur.

 

Kırsaldaki ailelerin dahi unutulmadığı, tarım ve hayvancılık dâhil her türlü bilgi ve becerinin sağlanacağına dair hedef konması gerçekten mutluluk verici lakin kırsaldaki kadının eğitiminin tamamlanması, kültür, tarih, millî ve manevi bilgilerin aktarımı gibi konuların da bu stratejik hedef içinde olması gerektiğine inanıyorum.

 

Kadın denince sadece becerinin akla geldiği, şiddetin konuşulduğu, ekonomik yoksunluğun dile getirildiği bir düşünce sistematiği eksiktir, zayıftır! Çocuğu kadın yetiştirir zira, millî ve manevi anlamda donanımlı bir kadın en zengin, en başarılı, en becerikli kadındır zannımca. Bugün problemli çocukların geçmişi aralandığında bambaşka profillerde bir kadın/anne tipi görüyoruz.

 

Mesela, doğurduğu çocuğu sokağa atan, yuvaya bırakan ve herhangi bir şekilde terk eden kadının bir daha anne olması mutlaka engellenmelidir! Yuvalarda mükerrer sayıda çocuk bırakan kadın sayısını gerçekten de çok merak ediyorum! Devlet bu kadınları da koruma altına almalıdır, psikolojik tedavileri mutlaka yapılmalı ve rehabilite edilmelidir.  

 

Aile Okulu projesinin kapsamının genişletilmesi düşüncesindeyim. Bu eğitim akşam saatlerinde her mahallenin bir okulunda verilebilir. Bu eğitime sadece evli bireyler değil, evlenme yaşındaki gençler de katılmalıdır. Yanlış evliliklerin beraberinde pek çok sosyolojik yıkım ve çürüme getirdiğine hemen her gün şahit oluyoruz.

 

Evliliklerin azaldığı, boşanmaların arttığı ülkemizde gerçekten de çok ciddi tedbirler almanın zamanı gelmişti. Ailenin korunması, vatanın korunması kadar önemlidir zira. Aile vatandır bilene…

 

Hasılı 74 sayfalık “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı” 2024-2028 yılları arasında hayata geçirilecek. Niyet hayır, akıbet de hayır olur inşallah.