Yeni dünya düzeni hızla istikamet alıyor.
Özellikle ekonomi ve teknoloji devi ülkeler, dünyayı kendi aralarında pay etmek kabilinden bir hâletiruhiye içindeler. Dünya beşten büyük lakin o beşli dünyayı da kendilerinin sanıyor!
ABD Başkanı Donald Trump’ın ideolojisine bundan böyle ‘Trumpen’ ideoloji de demek mümkün zira Trump, yeni yönetimiyle birlikte çok sıra dışı bir strateji çizmeye başladı ki bu bütün dünya için hiç beklenmedik bir gelişme.
Yeni ABD yönetiminin Rusya ile hem ideolojik hem de jeopolitik bir yakınlık içinde olmasının pek çok nedeni var. Özellikle küreselci düzene karşı durma noktasında şimdilik ortak bir düşünce içindeler ve uluslararası ilişkiler literatüründeki klasik realizm denen bir yaklaşımla hareket ediyorlar. Bu yaklaşımın biricik odak noktası ulusal menfaat olup geriye kalan her şey önemsizdir.
ABD’nin ortaya koyduğu irade çerçevesine bakıldığında Rusya-Ukrayna savaşı sürdürülebilir değil. Son tahlilde Rusya Ukrayna’dan kazançlı çıkacak ve Ukrayna NATO’ya alınmayacak! Yapılan planlama bu…
Peki Rusya, Ukrayna’dan sonra nasıl bir stratejiyle hareket eder? Rusya’ya göre Ukrayna değil, NATO Rusya’yı yenemedi! Dolayısıyla Rusya bu psikolojiyle yayılmacı politikasına devam eder mi?
Bu soruların cevabı son derece açık ve net. Türkistan toprakları Rusya’nın güvenliği için çok önemli. Çin’in de Avrupa’ya açılımı için ehemmiyet taşıyan Türkistan toprakları ABD’nin de dürbününde… Rusya’nın siyaset tarihine baktığımızda Rusya’nın, Ukrayna defterini kapattıktan sonra yönünü bu kez doğuya çevirme ihtimali ve potansiyelinin imkânsız olmadığını görüyoruz.
Bu konuda tarihin tozlu sayfalarına göz gezdirdiğimizde tarih bize hiç de yapıcı ve iyi şeyler söylemiyor yazık ki…Türkistan toprakları Rusya’nın yeni hedef alanlarıdır. Tarih, Nahçıvan’dan, Azerbaycan’a, Kazakistan’a kadar bütün Türk Dünyası coğrafyasına kısacası Türkistan diyor.
‘Bir yol bir kuşak’ projesi, Çin için hayati bir proje. Ve bu projenin büyük kesimi Türkistan topraklarından geçiyor. Bu proje, planlandığı gibi tamamlanabilirse şayet Çin ve AB ülkeleri doğrudan birbirine bağlanmış olacak. Bu proje Türk Dünyası için hem ekonomik hem de jeopolitik anlamda çok kıymetli.
ABD’nin yeni çatışma alanı hiç kuşkusuz Çin!
Dolayısıyla rekabette başa baş giden her iki ülkenin çok ciddi meydan okumaları var ve bu soğuk savaşın bir sıcak savaşa dönüşmesi güçlü ihtimallerden birisi. ABD, Rusya’yı Çin’den uzaklaştırma hamleleri yapıyor ve Rusya ile Çin arasındaki Türkistan bu anlamda çok ciddi önem kazanıyor.
Türkistan’ın yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle Rusya’nın ilgisini çekmemesi mümkün değil. Bu anlamda Türkistan’ı bekleyen birçok tehlike var. Peki Türkistan ülkeleri ne yapmalı?
Türk Devletleri Teşkilatı, bir TURAN ORDUSU kurma girişimini başlatmalıdır.
Türkiye’nin önderliğinde kurulacak TURAN ORDUSU’na bütün Türk devletlerinden asker alınmalı ve bütçe ortak havuzdan aktarılmalıdır. Bunun yanında Trans Hazar petrol ve gaz koridoru ve Zengezur Koridoru bir an önce hayata geçirilmeli petrol ve gaz akışının akamete uğramaması için tarihî adımlar atılmalıdır. Bu senaryo karanlık görülebilir lakin tedbirli olmanın hiçbir zararı görülmemiştir.
Geçtiğimiz hafta Kazakistan Cumhuriyeti 40 bin genci zorunlu askere çağırdı. Kazakistan nüfusu için bu çok ciddi bir sayıdır. Kazakistan’ın, Rusya ve Çin arasında jeostratejik bir konumda olması nedeniyle her vakit daha dikkatli davranmak mecburiyeti vardır.
Hasılı Türkistan ülkeleri her şeye hazırlıklı olmalıdır.
Hiç kimse unutmasın ki;
Tarih her zaman tekerrür eder!
Meryem Aybike Sinan'ın önceki yazıları...
Öngörülü yazınız için tebrikler