Azerbaycan, neden birilerinin hedefinde?

Son aylarda dozu iyice artan bir Azerbaycan karşıtlığı körükleniyor.

 

Hemen her gün sosyal medyada olsun, kimi TV ekranlarında olsun birileri Azerbaycan’ı hedefe koyan açıklamalar yapıyor; halkı, kardeş ülkeye karşı kışkırtıyor. Peki neden? Gerekçeleri ne?

 

Bunların ya PKK sempatizanları, Selefî, Vehhabi, DEAŞ gibi kimi radikal çevrelerin trolleri olduklarını söyleyelim. Daha önce SOCAR üzerinden Azerbaycan’a saldıranlar şimdi direkt kardeş ülkeyi hedef alıyorlar ve Türkiye-Azerbaycan müttefikliğini hedef alan açıklamalar yapıyorlar.

 

Azerbaycan, güya İsrail’e doğalgaz satıyor/muş! Azerbaycan ile İsrail arasında yakın ilişkiler varmış, Azerbaycan İsrail’e posta koymuyormuş, Gazze ve Filistin davasına yakın durmuyor, sert eleştiriler yapmıyormuş vs. Dolayısıyla Türkiye bu ülke ile ilişkisini acilen kesmeli imiş! Hatta bazı gafiller, keşke bu ülkeyi Ermeniler işgal etse ve bir Hocalı katliamı daha yapılsa diyecek kadar aşağılık bir psikoloji içindeler!..

 

Karabağ savaşında Türkiye yardım etmeseymiş Karabağ zaferi gerçekleşmezmiş! Pes doğrusu. Bu ifadeler hiç şık değil! Azerbaycan bu savaşta binlerce şehit verdi. Binlercesi bu savaşta gazi oldu. Türkiye manen yanındaydı Azerbaycan’ın lakin fiziki bir yardım söz konusu değil elbette.

 

Burada akla ziyan bir durum var.

 

Bir kere bağımsız bir ülkenin ne iç işlerine ne dış işlerine karışma, müdahale etme, yönlendirme ve ne de şekillendirme gibi bir hakkımız var! Azerbaycan, İsrail ile ilişkisinin geleceğine kendisi karar verir. Siyonist mallarını boykot etme, etmeme kararı da kendisini bağlar. Size ne, bize ne!

 

Türkiye, bütün Arap dünyasından daha fazla bu davaya emek harcadı. Hem diplomatik hem de siyasal ve ekonomik anlamda Filistin davasına hamilik yaptı, yapıyor. Bütün dünyaya tek başına bu meseleyi anlatmaya çalışıyor.

 

Buna rağmen bu kesimin onlarca Arap ülkesine tek laf ettiğini hiç duymadım. Sanki bunca olup bitenden Türk dünyası sorumluymuş kabilinden Türk milletine yüklenmeleri kasıtlıdır, art niyetlidir. Her şeyden önce bir zekâ sorunudur.

 

Bin yıl İslamın bayraktarlığını yapan bu millet, Yemen, Sina, Arabistan, Kenan coğrafyasında savaştı, Anadolu’nun bağrından kopardığı Mehmetlerini o coğrafyalarda şehit verdi. Peki bugün bu ülkelerden hatırlayan var mı? Bütün Orta Doğu’yu gezseniz o Türk komutanlarının birinin adını alan tek insan göremezsiniz! Öyle ya Türk mevalidir, bu toplumlar için ölmelidir!

 

Azerbaycan toprakları Ermeni mezalimi altında işgalde iken, Hocalı katliamı yapıldığında bugün Azerbaycan’a çemkirenler o vakitler neredeydi? Soruyorum? Bir gün, sadece bir gün Türkiye’de bir tek telin mitingi yaptılar mı? Yapmadılar. Sadece Ülkü Ocaklarının Karabağ mitinglerini hatırlıyorum. Başka da kimseden ses soluk çıkmamıştı! Hatta bu talihsiz kesimin büyük çoğunluğu kimi nümayişlerde “Hepimiz Ermeni’yiz” diye Ermenistan’a selam çakıyordu!

 

Şimdi kendi siyasi duruşlarından mütevellit Can Azerbaycan üzerinden hariçten gazel okumaları gerçekten hem can sıkıcı hem de çok gülünç! Türkiye’deki bu zırvalar ne yazık ki Azerbaycan basınında tartışılıyor. Türkiye’deki bu kesimin derdi nedir deniliyor!

 

Bunların derdi, hedefi ve arzusu Can Azerbaycan-Türkiye kardeşliğini baltalamak, Türk Dünyasının tek yumruk olma yönündeki yürüyüşünü akamete uğratmak, Türkiye’yi yalnızlaştırıp bir Orta Doğu ülkesi yapmaktır. Önlerine kemik fırlatanların düdüğünü çalmaktır! Bunların derdi başka ne olacak?

 

Azerbaycan-Türkiye kardeşliği bakidir… Öyle ya, Mehmet Emin Resulzade’nin dediği gibi:

 

“Bir kere yükselen bayrak, bir daha yere inmez!"