Putin mi, Biden mı?

A -
A +

Bize göre hiçbiri elbette…

 

Dünya, iki kutuplu düzenden sessizce çok kutuplu bir dünyaya doğru büyük bir ivme kazanmış durumda. Bu yeni paradigma birçok ülke tarafından çoktan satın alındı ve üzerinde birçok hipotez geliştirildi.

 

 ABD bu gelişmelerin elbette farkında ve bundan bir hayli rahatsız. Rusya ve Çin gibi ülkelerin artık bütün dünyada önemli destekçileri ve müttefikleri var. Yani Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” ifadesi uluslararası düzlemde bir siyasi doktrin olarak kabul görüp taraftar toplamışa benziyor.

 

Hindistan ve Çin, Rusya Federasyonu ile çok ciddi bir müttefiklik ilişkisi içine girer mi? Putin, ne yapmaya çalışıyor? Hindistan’ı neden markajına aldı? Hindistan Batı tarafgirliğini mi yoksa Avrasya-Çin blokunu mu tercih eder? Çin, uzun vadede ne yapmaya çalışıyor?

 

Dünya, muhtemel 3. Dünya Savaşının yani "kıyamet"in Avrupa’da kopacağını sansa da aslında bir gün bir dünya savaşı kopacaksa adres Asya kıtasıdır! Çünkü bu coğrafya bir medeniyet devletleri kıtasıdır. Birbirine hiç benzemeyen devasa büyük ülkeler ve ekonomiler bu kıtada zuhur ediyor.

 

Çin devasa bir ülke. Ekonomik, askerî, siyasi, stratejik gücü ve muazzam nüfusuyla tek başına bir dünya devi... İçerisinde kaynayan kazanda ne pişiyor, neyin hesabı içinde net bilinmiyor. Rusya ile uzatmalı sevgililik ilişkisini sürdürüyor lakin bu ilişkinin nereye evrileceğini tahmin etmek çok güç zira hegemonik güç olmak arzusu bu ülkenin de ana hedefleri arasında. Bir Yol-Kuşak projesi şimdilik duraksamış görünüyor ki bu Çin için büyük hayal kırıklığıdır.

 

Öte yandan Hindistan nevi şahsına münhasır bir medeniyet devleti. Bir taraftan oldukça eski bir medeniyete uzanan Doğulu bir yüzü var. Öte yandan da sömürgecilik yıllarından gelen Batılı bir mantığa sahip. Pakistan ile stratejik, ekonomik ve spesifik anlamda derinleşmiş bir sorunlar yumağının yanı sıra İslam kültür ve medeniyetine karsı menfi anlamda bir duruşu var! Ancak Hint ekonomisinin dünyada en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu söyleyelim. 2023 yılında GSYİH’yi yüzde 8,4 oranında büyüyen ülkenin 2027 yılında dünyadaki üçüncü ekonomi olacağı öngörülüyor.

 

Hindistan Diasporasının Silikon Vadisinin çok önemli bölümünü kontrolüne aldığını söyleyelim. Gerek İngiltere gerekse ABD’de Hint Diasporası bu ülkelerin kılcallarına yerleşiyor. Yani Hindistan aslında görünüşte Çin gerçekte ABD ve BATI ile yarışıyor.

 

Öte yandan günden güne büyüyen bir Türk Dünyası gerçekliğinin de altını çizmek gerek. Ancak bu coğrafya hâlâ Rusya Federasyonu hinterlandında bulunuyor. ABD ve Batı devletlerinin bu ülkelere musallat olma ihtimali şu aşamada mümkün görünmüyor.

 

Güney ve Kuzey Kore çekişmesi daha bir asır uzar gider, kardeş askından olsa birbirine füze yerine çöp gönderme ironisi bir naz ve cilveden başka bir şey değildir. Japonya ise ilginç yapısıyla ne zaman ne yapacağı öngörülemeyen ülkelerden biri.

 

Asya’nın hâli pürmelali böyle iken Rusya bir şey yapmaya çalışıyor. Bu devletlerle yakın ilişkiler kurarak Batı medeniyetini durdurmak ve yerine çok kutuplu yeni bir dünya düzenini ikame etmeyi istiyor.

 

Dolayısıyla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin ve Hindistan’ı bir araya getirebilirse, var olan sorunların çözülmesine aracılık edebilirse çok önemli bir hegemonik gücün lideri olabilir. Lakin iki ülkenin küçük bir çatışması bile çok kutuplu dünya düzenini süresiz bir kesintiye uğratacaktır.

 

Ancak bütün bunlara rağmen ABD ve Batı, Hindistan’ı ve pek çok Asya ülkesini kendi yanlarına almanın planlarını yapıyor. Bakalım görelim. Bu önemli ülkeler Putin mi yoksa Biden mı diyecek!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Yalınız Efe12 Temmuz 2024 22:05

Ne AB-D, ne Rusya ne de Çin/Herşey Türkiye için...