AK Parti Büyük Kongresi’nin bana göre en önemli çıktısı Türk Devletleriyle İlişkiler Başkanlığı’nın ihdas edilmesi oldu.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yine o engin sağduyusu ve basiretiyle nokta atışlar yaptı ve partide çok önemli değişimlere imza attı. Kendilerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu sütunlarda sık sık “Türk Devletleri Bakanlığı” kurulmasıyla ilgili çok sayıda yazımız ve görüşümüz var. Öyle zannediyorum ki gelecekte bu da gerçeğe dönüşecek. Dolayısıyla bu başkanlığın kurulması bendenizi ziyadesiyle mutlu etti.
Türk Cumhuriyetlerine gidip geldikçe sorguladığım pek çok şeyin başında bu konuda yetişmiş insan kaynağının yokluğu meselesi olmuştur. Bu konuda menfi yönde öyle hatıram var ki!
Mesela önemli bir Türk Cumhuriyetinde bir grup gazeteci-yazarla birlikte yaptığımız seyahatte bizlere mihmandarlık yapan bir basın ataşesinin bulunduğu ülke hakkında yaptığı gereksiz, anlamsız, yersiz ve tutarsız dedikoduları bendenizi ziyadesiyle rahatsız etmişti. Dolayısıyla çok üzülmüştüm. Bu arkadaşın akademik alanını da hiç söylemeyeyim!
Bu ülkelerde görev yapacak diplomatların, müsteşarların ve ilgili ataşelerin dikkatle ve özenle seçilmesinin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu o hadisede iliklerime kadar hissettim. Diplomatik misyonun iki ülke arasındaki en önemli bağ olduğunu bir basın ataşesinin bilmemesi imkânsız! O hâlde ortada büyük bir cehalet ve ihanet vardır!
Şimdi Türk Devletleri Ülkeleriyle İlişkiler Başkanlığı ve Prof. Dr. Kürşad Zorlu var. Bu AK Parti için çok büyük bir kazanım. Kürşad Zorlu’nun Türk Cumhuriyetlerinde çok büyük bir prestiji ve tanınırlığı var. Hemen hemen bütün Türk Cumhuriyetlerinde devlet erkinin sevgisini ve saygısını kazanmış bir ismin böyle bir birimin başında bulunması Türkiye için büyük bir şans.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleriyle İlişkiler Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu’nun riyasetinde kardeş ülkeler arasında her anlamda ilişkiler pekişecek, derinleşecek ve büyük ivme kazanacaktır.
Bir mefkûre adamıdır Kürşad Zorlu.
Kendilerini yakından tanıyan bir kardeşi, dostu olarak söyleyebilirim ki dünün Erol Güngör’ü, Mümtaz Turhan’ı neyse, bugün de Kürşad Zorlu odur. Ciddi, ağırbaşlı, ketum, kadirşinas, dost ve güvenilir bir şahsiyettir. Kaht-ı rical devrini yaşadığımız şu günlerde zor bulanan bir kıymettir.
Türk Devletleri ve Türkiye arasında derin ve kalıcı ilişkilerin tesisinde önemli bir rol oynayacak kilit bir isimdir Prof. Dr. Kürşad Zorlu. Aynı zamanda milliyetçi seçmeni partiye çekecek kıymetli bir isimdir de.
Kendileri on parti değiştirmiş birtakım kimselerin yönlendirmesiyle birtakım ucuz tezviratlara kimse aldanmasın. Tek derdi milletine hizmet etmek olan genç ve birikimli bir kıymetin sağ bir partiden yine sağ bir partiye gitmesinde ne gibi bir beis var? Sağda solda kurt gibi uluyup sonra sol partilere payanda olanlara baksınlar!
Hasılı AK Parti yeni MKYK ve MYK ile çok daha güçlü hamleler yapacak ve Türkiye yüzyılına dev hizmetler yarışı başlayacaktır. MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli’nin de belirttiği gibi Sayın Cumhurbaşkanımız bir kez daha cumhurbaşkanı seçilmelidir zira bu ülkenin, kardeşlik ve gönül bağımızın olduğunu bütün ülkelerin buna ihtiyacı vardır.
Sayın Cumhurbaşkanımız olmazsa mazlumlar, boynu bükük, hamisiz kalır.
Asalet, adalet, hakikat, hikmet ve cesaret susar. Doğru susar.
Dünya Hakk’ı konuşan tek liderden yoksun kalır.
Ve Türkiye lidersiz kalır…
Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan sağlık sıhhat ve afiyet dilerken bir kez daha sonsuz teşekkürlerimizi, sevgilerimizi, saygılarımızı sunuyoruz.
Meryem Aybike Sinan'ın önceki yazıları...