Ülkü Ocakları’nı onlar ne bilir!

Bir yerden fitne çıkaracaklar ya…

 

Dönüp dolaşıp Ülkü Ocakları’na sarıyorlar. Hiçbirinin ülkücülükten yana bir bilgisi yok oysa. Ülkücüyü sevmezler asla. Sevmediklerinden dolayı da derinden derinden ortalığa kin ve nefret tohumları ekmek, Ülkü Ocakları'nı itibarsızlaştırmak istiyorlar.

 

Bu, dün de böyleydi bugün de böyle. Hiç değişmiyorlar.

 

Peki niye? Çünkü Ülkü Ocakları’ndan vatanperverler çıkıyor, zor zamanların adamları çıkıyor, gizli kahramanlar çıkıyor, ülkücü çıkıyor. Bu devleti içeriden yıkmak isteyenlerin önünde kimlerin sıradağlar gibi set olacağından öyle eminler ki. Ülkü Ocağı kapa/tıl/nsa o memba kesilecek zannediyorlar!

 

Dursun Önkuzu, Süleyman Özmen, Mürsel Karataş…

 

Devrimci komünistler tarafından şehit edilen ilk ülkücü gençlerimiz… Bu adamların bir gün bu gençlerden bahsettiğini hiç duydunuz mu? Dursun Önkuzu’nun hunharca şehit edilip Fakülte binasının penceresinden aşağıya atıldığını anlatıp hiç özür dilediler mi? Bu ülkenin solcuları bu kadar namuslu işte!

 

Ülkü Ocakları, bu ülkede kimi devlet kurumlarında dahi verilmeyen vatan ve millet aşkını, millî heyecanı, Türk töresini, Türk irfanı ve ahlakını bünyesindeki gençlere aktaran Türk’ün has ocağıdır. Türk millî varlığı bu ocakta tütmektedir.

 

Bunlar, Ülkü Ocakları üzerinden Milliyetçi Hareket Partisini, Milliyetçi Hareket Partisi üzerinden Ülkü Ocakları’nı itibarsızlaştırmaya çalıştıkça Ülkücü Hareket, daha da güçleniyor zira bunların asıl amacının ne olduğunu bu millet çok iyi biliyor.

 

Bu kesim, yabancı lobilerin ellerine sıkıştırdığı üç beş kuruş için yalandan kurguların içinde ömür tüketirken, milliyetçi ve vatanperver ülkücüler, bu vatanın en zor zamanlarında kendilerini feda ettiler. Bu dün de böyleydi bugün de...

 

Bunların gidip ülkeyi bölmek isteyenlere hiç üç beş laf ettiğini duyup işittiniz mi? Yabancı lobilerin Türk gençliğini özünden koparıp cinsiyetsizleştirme projeleri üzerinde konuştuklarını, eleştirdiklerini, görüş ve düşüncelerini beyan ettiklerini gördünüz mü? Nerede o cesaret! İlgili lobiler tarafından finanse edilenlerden ne umuyorsunuz?  

 

Önceki gün MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli, Kızılcahamam’daki Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti. Burada yaptığı konuşmada şu önemli tespit ve açıklamalarda bulundu:

 

“Halk TV, Now TV, Sözcü TV başta olmak üzere, MHP ve Ülkü Ocakları düşmanlığının sahnesine dönüşen gazete ve televizyonlarda, yurt içinden veya yurt dışından katılarak itibar cellatlığına soyunan, haksız ve hayâsız iddialarda bulunan, şerefsizliğin kisvesine bürünen kimler varsa, mahkemede dinlenmelerini, ifadelerinin alınmasını, şayet varsa tevsik edilmiş bilgi, belge ve bulgularını mahkemeye sunmalarını istiyor, bu hususta adli müracaatımızı en kısa sürede gerçekleştireceğimizi şehitlerimizin manevi huzurunda ilan ediyorum... Dün haklıydık, bugün haklıyız, yarın da hakkımızı alacağız. Türk’üz, Türkçüyüz, kaynağını Türk-İslam Ülküsünde bulan Türk milliyetçileriyiz. Hesaplaşacağız, sonuçta ise muhasım müfterilerle kesinlikle helalleşmeyeceğiz...”

 

Ülkü Ocakları kökü mazide, dalları atide olan bir gençlik vakfıdır.

 

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ismiyle müsemma tertemiz, pırıl pırıl bir Türk Milliyetçisi. Ülkü Ocakları'nda yaptığı çalışmalarla büyük bir alkışı hak ediyor.

 

Ahmet Yiğit Yıldırım’ın şu ifadesi, “Lider, Doktrin, Teşkilat” mottosunun mükemmel bir özeti aslında:

 

“Ülkü Ocakları'nı tanımayıp tavrımızı merak edenler: Liderimiz, 'Haydi Ölüme Gidiyoruz' der, gözümüzü kırpmadan gideriz. Gerisi teferruattır.”

 

Türk-İslam Ülküsü’nü genç kardeşlerimizin dimağlarına nakşeden Ülkü Ocakları’na ve başkanına selam olsun…