Yunanistan hiçbir zaman Türk azınlık konusunda iyi bir sınav veremedi.
Osmanlıdan sonra geçmişin intikamını almak istercesine ülke sakini olan yüz binlerce Türk azınlığa hadsiz hudutsuz baskılarını yürüttü ve yürütmeye devam ediyor.
Önceki gün İskeçe Türk Birliği Başkanı, gazeteci Ozan Ahmetoğlu ile bir telefon görüşmesi yaptım. Ozan Bey, savcılığa ifade vermekten geldiklerini söyledi. Anlattıkları gerçekten de çok ilginçti. Masum bir demokratik açıklamanın akabinde bir Yunan gazeteci ve Yunanistan savcılığının ‘danışıklı dövüş’ hikâyesini Ozan Ahmetoğlu tam olarak şöyle anlattı:
“2022 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında ciddi bir gerginlik dönemi yaşanıyordu. Buna paralel olarak Batı Trakya Türkleri aleyhinde de yayınlar dikkat çekici ve rahatsız edici boyuta ulaşmıştı biz de bu tarihte yani 2022 yılının temmuz ayında 17 Türk azınlık temsilcisinin imzasıyla bir açıklama yayınlamıştık. Bu açıklamada Batı Trakya Türkleri’ne ve toplumun önde gelenlerine, liderlerine yönelik ayrıştırıcı, hedef gösterici, ötekileştirici yayınlara dikkat çekmiştik ve yetkilileri, savcılığı bu konuda göreve davet etmiştik, tedbir alınmasını istemiştik... Bunun akabinde Gümülcine’de komotinipress.gr adlı internet sitesinin yöneticisi olduğunu söyleyen Nikos Arvanitis adlı şahıs, açıklamayı imzalayan 17 azınlık temsilcisi aleyhine suç duyurusunda bulundu."
Ozan Ahmetoğlu’na "İlgili gazeteci hakkında açıklamanızda herhangi bir isnat veya suçlama var mı, adı geçiyor mu?" diye soruyorum. Tuhaflık işte tam da burada:
“Bu noktada açıklamamızda Yunanistan Türk azınlığı aleyhine yapılan yayınlara dikkat çekmiştik ve hiçbir isme atıfta bulunmamıştık bunu not etmek gerekir diye düşünüyorum. Bu şahıs suç duyurusunda bulunuyor ve savcılık bu suç duyurusunu dikkate alarak hakkımızda soruşturma başlatıyor! İlgili şahsın bize yönelttiği suçlamalar şöyle: Tehdit, iftira, hakaret, suça teşvik... İskeçeli dört Türk azınlık temsilcisi olarak bugün İskeçe Adliyesine gittik ve ifademizi verdik."
Buraya kadar aslında hadi hukuki bir süreç, olabilir diyelim. Ancak Ozan Ahmetoğlu’nun asıl irkilten sözleri burada! Yunanistan, Türk azınlığın seçtiği milletvekillerinin dokunulmazlığını bir şekilde kaldırıyor! İşte Ozan Ahmetoğlu’nun sözleri:
“Bu olaylardaki en ilginç nokta şudur: Bu soruşturma çerçevesinde İskeçe milletvekilleri Hüseyin Zeybek ve Burhan Baran’ın dokunulmazlıkları kaldırıldı. Bunun yanı sıra Rodop milletvekili Özgür Ferhat’ın da dokunulmazlığının düşürülmesi için dosya Meclis’e gönderildi.”
Kendisini son derece demokratik, medeni, Avrupalı gösteren Yunanistan demokratik bir açıklama için azınlık milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırabiliyor! Avrupalı dostlarımız(!) bunu doğal olarak her zamanki gibi görmezden geliyorlar. Yunanistan’ın Dr. Sadık Ahmet’e uyguladığı her türlü baskı ve entrikanın ayak seslerini duyuyoruz burada! Hedef Yunanistan’ı Türksüzleştirmek!
O Yunanistan ki başkenti Atina’da bir tek cami yok!
Avrupa başkentlerinde Müslümanların namaz kılmak için doğru dürüst cami bulamadığı tek ülke Yunanistan’ın başkenti Atina! Monastiraki Meydanı'nda Osmanlının inşa ettiği Tzistarakis Camii, artık Atina Üniversitesi’nin bir parçası ve müze olarak kullanılmaktadır!
Hasılı Yunanistan, demokrasi ve insan hakları konusunda iyi bir sınav veremiyor. 400 yıl Osmanlı idaresinde kalmış bu ülkede Osmanlı böyle bir baskı rejimi uygulasaydı bugün Yunanistan adında bir ülke ve Yunan adında bir millet olmayacaktı!
Yunanistan Evlad-ı Fatihan’a yani Osmanlının torunlarına en azından bunu borçludur.
Meryem Aybike Sinan'ın önceki yazıları...
