Güven var, sorun yok...

Açıklanan orta vadeli programa iş dünyası tam destek verdi. Uluslararası bankalar, Türkiye’yi güllük gülistanlık bir ülke olarak görüyor, hükûmete övgüler yağdıran raporlar yayınlıyor. Yabancı ilgisi dorukta. 
Uluslararası kredi kuruluşu Standard and Poor’s Türkiye'nin, kasım ayında yeni bir not artışı yaşayacağını açıkladı... S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill not artışına ilişkin verdiği demeçte, "Net rezervlerdeki iyileşme ve cari açığın hızlı şekilde daralması not artışı için büyük destek sağlıyor... Ayrıca, Türkiye'nin enerji ve altın ithalatındaki gerileme de çok önemli gelişme. Eloğlu bizi göklere çıkarıyor, içerideki bazı hainler zehir kusuyor!..

 

Ama vatandaş bunlara inanmıyor, alınan kararların sonuç vereceğine inanıyor. Bakın ağustosta 76,4 olan tüketici güven endeksi eylül ayında %2,4 artarak 78,2’ye yükseldi. Mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi geçen ay 63,1 iken eylülde %64,8'e çıktı. Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi endeksi ağustosta 76,6 iken bu ay 77,4 oldu. Tüketicinin kendi durumlarıyla ilgili değerlemeleri çok önemlidir. Tüketicinin morali-beklentisi iyi ise, varsa parasını harcar, yoksa borçlanarak harcar. Tüketici talebi ile ihracat talebi birlikte, üretimin hacmini belirler. Yatırımın yolunu açar. Tüketici güvenini en çok etkileyen gelişmeler, kişinin, ailesinin ve çevresinin gelir durumlarıyla iş durumlarıyla ilgili beklentileridir. Güven endeksi vatandaşın işlerini kaybetme riski yaşamadığını gelir düzeyinde azalma ihtimali görmediklerini söylüyor. Ekonomik büyümenin artması, hükûmetin halka dönük kararları halkı rahatlatıyor… 

 

Yabancıların da ekonomiye olan güvenleri tam. Yurt dışından dolar borçlanıp Türkiye’de pozisyon açıyorlar. Carry trade tarafında yeni zirveye ulaşıldı. Yabancı yatırımcıların swap pozisyonu 13 Eylül haftasında 3,1 milyar dolarla hızlı artış gösterdi. Türk bankalarıyla yaptığı swap miktarı 21 milyar dolarla yeni zirvesini gördü. Dünyanın önde gelen kredi analizleri şirketi S&P Global ABD Merkez Bankası’nın gerçekleştirdiği 50 baz puanlık faiz indiriminin, gelişmekte olan piyasalar için parasal genişlemeyi teşvik edeceğini açıkladı... S&P Global, bu değerlendirmesinde özellikle net enerji ithalatçısı ülkeler arasında yer alan Türkiye'ye vurgu yapıyor. "Enerji fiyatlarındaki düşüş, Merkez Bankasının faiz indirimlerini daha da destekleyebilir" ifadelerini kullanıyor. Düşük ithalat maliyetlerinin cari hesapları iyileştireceğini ve para birimlerini güçlendireceğini söylüyor. 

 

Merkez Bankası TL mevduatta zorunlu karşılıkları değiştirerek normalleşmeye bir adım daha attı. Amaç, finansal istikrarı sağlamak için parasal aktarım mekanizmasını desteklemek. Kısa vadeli TL mevduatta yüzde 12 olan zorunlu karşılık yüzde 15'e, uzun vadeli TL mevduatta yüzde 8 olan oran da yüzde 10'a çıkarılırken, yabancı para mevduat için TL tesis oranı yüzde 8'den yüzde 5'e indirildi. Zorunlu karşılık kararı, 27 Eylül’de uygulanacak. TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan azami komisyon oranı yüzde 5'ten yüzde 8'e yükseltildi. Bu kararların anlamı şu: Merkez Bankası rezerv toplama politikası uyguluyor. Yani TL verip piyasadan döviz satın alıyor zira piyasada satıcı çok. Devreye girmese kurlarda çok sert düşüş yaşanacak dengeler bozulacak. Banka satın aldığı dövizlerle rezerv miktarını arttırıyor. Tabii döviz alırken ödediği TL’lerle piyasadaki likidite artıyor. Emisyon hacmi genişliyor. İşte bu para bolluğunun enflasyona yol açmaması için zorunlu karşılık oranlarını arttırdı. Böylece piyasadan 160 milyar liralık rekor düzeyde likidite çekilecek. Merkez Bankasının rezervlerindeki artış devam edecek. Enflasyon kontrol altında kalacak...

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulunda bugün İsrail zulmünü anlatıp dünyaya insanlık dersi verirken, CHP Genel Başkanı Özel, iktidara geldiklerinde rakıyı 140 lira yapacaklarını vadediyor. Aradaki uçurumu görün!..