CHP; İBB’deki tarihî yolsuzluğa gözlerini kapadı, özgürlük mitingleri adı altında halkı resmen devlete karşı isyana çağırıyor... Bazı saygın firmaları ve medya kuruluşlarını isim isim sayarak boykot edin diyor. Galeyana gelenler mağazaları basıp tahrip ediyor. Bu hareketi Ekrem’i kurtarmak için yaptığını söylüyor, aslında ülkenin marka olmuş kuruluşlarını hedef göstererek toplumun büyük nefretini kazanıyor. Şuraya bakar mısınız, TRT, TGRT, NTV, CNN Türk, Star TV izlemeyin diyor, aralarında İhlas Ev Aletleri, İhlas Haber Ajansı gibi uluslararası marka olmuş kuruluşları izlemeyin ve alışveriş yapmayın, bunlar yerin dibini görecekler diye tehdit ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özel’e “sen kimsin ya!” diyerek hak ettiği cevabı verdi. Gençlerin beyinleri yıkanıyor. Sivil itaatsizliğe zorlanıyor. Z kuşağına mensup çocuklar, “yurt dışına gitmek istiyoruz, geçim sıkıntısı yaşıyoruz, biz terörist değiliz, hakkımızı arıyoruz, ülkede adalet yok, geleceğimizden endişeliyiz” diyor. Türkiye'de 2025 yılı itibarıyla 199 üniversite var. Bunlardan 129'u devlet üniversitesi, 70'si vakıf üniversitesi. Öğrenci yurt kapasitesi, 1 milyona yaklaştı. Türkiye'de aylık 15 avroya sağlanan yurt hizmetlerinin, Avrupa'da aylığı 800 avro. Kredi yurtlar Kurumunun 81 ilde, 162 ilçede toplam 552 yurdunda 1 milyon öğrenci kalıyor. Bütün bu imkânları size işbaşındaki hükûmet sağladı nankörler, utanmazlar. Adalet var ki, yolsuzluk yaparak milletin parasını gasbedenler yakalanıyor, hesap soruluyor. Bunu niye görmüyorsunuz?
Türkiye'yi yabancılara jurnalleyen CHP’nin isyan çağrısını vatandaşın da iş dünyasının da zerre kadar dikkate almadığını görüyoruz. Mart ayında tüketici güven endeksi 85,9 ile son iki yılın zirvesinde... Reel kesim imalat sektörü güven endeksi 100,8 ile Mayıs 2023’ten bu yana en yüksek seviyede. İşsizlik oranı 8,2 ile son 13 yılın en düşük mertebesinde. Tüketicinin güveni yüksek olduğu için rahat kredi kullanıyor, harcama yapıyor. Bu durumda iş dünyası üretimini artıyor, kazançları katlanınca daha çok yatırım, yapma imkânına kavuşuyor. Çok yatırım çok istihdam demek. İşsizlik bunun için azalıyor vatandaş iş ve aşa kavuşuyor, rahat ediyor. Borsa İstanbul’da 19 Mart’ta Ekrem’in tutuklanması kasıtlı algı sebebiyle hisse senetlerinde sert satış yaşanmıştı. Ancak yapılan suiistimaller teker teker ortaya çıkarılıp, dudak uçuklatan yolsuzluklar ilan edilince, yatırımcılar gerçeği gördü. 9 bin puana inen endeks 9.659 puana çıktı. Merkez Bankası kur artışını önlemek için 27 milyar dolar sattı ama hâlâ kasasında yaklaşık 150 milyar doları var. Kurlar yüksek kaldığı takdirde enflasyon süreci olumsuz etkilenecekti buna izin verilmedi. 19 Mart’ta 44 liraya çıkan dolar bugün 38 TL…
2013’teki Gezi Olayları ülkede 100 milyar dolarlık kayba sebep olmuştu. Döviz - faiz fırlamış, bir anda ekonominin altı üstüne gelmişti.. Ancak o zaman Merkez Bankasının başında Ali Babacan’ın kolej arkadaşı olan Erdem Başçı vardı. Merkez Bankasında 122 milyar dolarlık rezerv olmasına rağmen piyasalara müdahale edilmedi, ekonominin darbe yemesine sanki resmen izin verildi. Çok ağır fatura ödedik. Ama bugün eski Türkiye yok. Hazine ve Merkez Bankası usta ellerde. Yabancı yatırımcılar ve fonlarla sürekli ilk ağızdan sıkı temas içinde bilgi aktarımı yapılıyor. Ekonominin darbe yemesine kesinlikle izin verilmiyor. Dış politikada destan yazılıyor. Ukrayna Rusya savaşını biz çözüyoruz. Savunma korkusu yaşayan Avrupa’nın kurtarıcısı olduk. ABD’nin en güvendiği ülkeyiz. Ekrem velev ki, 6 Nisan’dan sonra terörden de tutuklanırsa İBB’ye kayyım atacak, 6 yıl içinde yolsuzluğun kitabının nasıl yazıldığını siz o zaman görün. Son sözüm hükûmete, 16 milyon emekliyi rahatlatmak için 30 günlük 90 günlük iki ayrı ekonomik program süratle hayata geçirilmelidir. Onlar bizim başımızın tacıdır. Koruyun kollayın CHP’ye yem etmeyin. Onların desteği size yeter de artar.
Necmettin Batırel'in önceki yazıları...