ABD ile Çin arasında dünya ekonomisini temelinden sarsan ticaret savaşları bütün şiddetiyle devam ediyor. Trump, nisan ayı başında Çin'den ithal edilen ürünlere %34 oranında gümrük vergisi getirmiş, daha sonra bu oranı %104'e ardından da %145'e yükseltmişti. Çin, Washington'un bu hamlelerine misilleme olarak gümrük vergilerinde ABD mallarına %34'lük vergi koyduktan sonra bu oranı önce %84'e, ardından da %125 oranına yükseltti. Cuma akşamı ABD yönetimi akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve bazı diğer elektronik cihazların "karşılıklı" gümrük vergilerinden muaf tutulacağını açıkladı. Ancak Trump, tarife muafiyeti olmadığını, tüm elektronik tedarik zincirine bakacaklarını söylerken, ABD Ticaret Bakanı Lutnick karşılıklılık esasına dayalı tarifelerde bazı teknoloji ürünlerine tanınan muafiyetin kısa ömürlü olacağının sinyalini verdi. Trump ticaret savaşının gerekçesi olarak iki ülke arasındaki ticaret açığını gösteriyor. Geçen yıl ABD, Çin'den 440 milyar dolar değerinde mal ithal ederken, Çin ise ABD'den 145 milyar dolar mal satın aldı. 295 milyar dolar dış ticaret açığı oluştu.
Trump, Çin'e uygulanan yüksek tarifelerden memnun olduğunu ve Başkan Xi Jinping ile iyi bir ilişkisi olduğunu ve aralarındaki ticaret çatışmasından olumlu bir sonuç çıkacağına inandığını söyledi; ama daha sonra onların "kazıkçı" olduklarını söyleyince Çin, dünya otomotiv, yarı iletken ve havacılık sanayileri için kritik öneme sahip bazı nadir toprak elementleri ve mıknatısların ABD’ye ihracatını durdurdu, "buyur buradan yak!" dedi… Tarifeler Trump yönetiminin içindeki çatlakları gün yüzüne çıkardı. Başkanlık danışmanları Navarro ile Musk birbirine girdi. Peter Navarro tarifeleri savunurken Elon Musk, bu politikaların ülke genelindeki üretimi olumsuz etkileyebileceğini ve özellikle otomotiv endüstrisinin zarar görebileceği görüşünde. Tesla’nın hisselerindeki %45’lik düşüş, Musk’ın bu konuda haklı olduğunu gösteriyor ve ülkedeki büyük otomobil firmalarının da tarifelerden olumsuz etkilendiği gün gibi ortada. ABD ekonomisi, tarifelerin etkisiyle durgunluğa sürükleniyor. Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi 50,8 ile 2022’den bu yana en düşük seviyesine indi. Nisan ayı rakamlarının ortaya çıkmasıyla tarifelerin ne denli kötü etki meydana getirdiği netleşecek...
ABD’nin global ekonomik pozisyonu giderek zayıflıyor, ekonomisine olan güven sarsılıyor. Çin’in 50 milyar dolarlık 10 yıllık ABD tahvili satmasıyla getiriler 4,46’ya çıktı. ABD Merkez Bankası’nın en üst düzey yetkililerinden New York FED Başkanı John Williams, Trump’ın önerdiği gümrük vergilerinin yalnızca enflasyonu %4’e kadar keskin şekilde artırmakla kalmayıp işsizliği %4,5’a yükselteceğini ve ekonomik büyümeyi %1’in altına düşüreceğini söylüyor...
Evet şimdi gelelim, bu gelişmeler bize nasıl yansıyacak sorusunun cevabına... Yatırımcılar Trump'ın korumacı politikalarına dolar varlıklarını satarak cevap veriyor. ABD para biriminin değeri son 3 yılın en düşük seviyesinde. Dolar endeksi 99, avro dolar paritesi 1.1421 sentte. Avronun yeniden güvenli liman hâline gelmesi, Türk ihracatçısı için doping niteliğinde. Zira ocak mart döneminde yurt dışına yapılan 65,3 milyar dolarlık ihracatın 33,1 milyar dolarını Avrupa ülkelerine gerçekleştirdik. Avronun dolar karşısında güçlenmesi ihracatçılara döviz bazında olumlu katkı sağlıyor. Çin'in rezervlerini altına çevirmesi, dolarda gevşemeye yol açıyor, petrolde büyük düşüş yaşanıyor. Bu durum Türkiye açısından ham madde ithalatının dolarla gerçekleştirilmesi sebebiyle olumlu bir süreci beraberinde getiriyor. Dış ticaret açığımız küçülüyor. ABD'ye demir çelik, otomotiv, tekstil, makine ve mobilya ihracatında patlama yaşanacak. Avrodaki değer artışı devam ettiği sürece ihracatçı göbek atacak. İşte buna "tarife bayramı" diyoruz.
Necmettin Batırel'in önceki yazıları...