Kaş yaparken göz çıkarmayın

A -
A +

Merkez Bankası son 1 yıl içinde sürekli piyasadan döviz alıyor, brüt rezervler 144, net rezervler 45 milyar dolarla rekor düzeye ulaştı. Ama döviz alırken karşılığında TL veriliyor. Yani para basılıyor. Dolayısıyla piyasadaki likidite sürekli artıyor. Depo ihaleleriyle bunların bir kısmını geri çekiyor, ama çok büyük bölüm hâlâ dolaşımda. Net rezervler son 2 ayda 70 milyar dolar arttı. Sadece bunun için 2,24 trilyon lira verildi. Oysa Başkan Karahan, piyasadan ilave 550 milyar lira ile toplam 1,5 trilyon lira likidite çektiklerini mevcut fazlanın geçici olduğunu söylüyor. Ama piyasa para kaynıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, "rezervlerimiz ve finansal istikrarımız güçleniyor, swap hariç net rezervimiz son 5 yıldan sonra ilk defa pozitife döndü. Ülkemizin dış şoklara karşı dayanıklılığı daha da arttı" diyor. Her şey tamam fakat burada bir yanlış var! Enflasyonla mücadele edilirken, onu besleyen para bolluğundan vazgeçilmiyor... 

 

Merkez Bankası döviz alımını durdurursa kurlarda büyük düşüş yaşanacak. Bu defa da ucuzlayan ithal mallara rağbet artacak?

 

Peki biz bu sarmaldan çıkmak için ne yapmalıyız? En basit yol, faizi daha da arttırarak fazla parayı bankada bloke etmek. Ama bu defa da yüksek faiz şirketlerin maliyetlerini arttırdığı için fiyatlar yukarıda kalır, enflasyonla mücadele zayıflar. Faizi artırınca bir yanda ülkenin en büyük borçlusu Hazine’nin faiz yükü artıyor, yatırım yapacakların, üretim yapanların morali bozuluyor...

 

Kurun düşmesine izin verilmemeli, hatta piyasaya belli miktarda döviz enjekte ederek kontrollü bir şekilde az da olsa artması sağlanmalıdır... Merkez Bankası elindeki araçlarla likiditeyi tam çekemez. Hazine’nin borçlanması, hatta adı konmasa bile süper bono tarzı bir araçla kısa süreli likiditenin çekilmesi iç talebi daha sert düşürebilir. Bu durumda kurun kontrollü ve sınırlı artışına izin verilirse hem ihracat yoluyla büyüme desteklenir hem de iç talep çok düşük olacağı için döviz kurunun enflasyona geçişkenliği azalır.

 

Dövizdeki toparlanma ihracatçıyı olumlu etkiler ama yetmez. Mademki büyümeyi yurt dışına yapılacak satışlarla sürdüreceksiniz, o zaman Merkez Bankası ihracatçının elde ettiği gelirin %40’ını zorunlu bozdurma uygulamasından vazgeçmelidir, demiştim. Dün akşam bu konuda ilk olumlu adım atıldı, ihracat bedellerinin satış yükümlülüğü %40'tan %30'a indirildi. Kısa süre sonra; önce%20'ye sonra %10'a düşürülecek. İhracatçı rahatlayacak ham madde almak için piyasadan döviz talep etmeyecek. İhracat gelirlerinde büyük artış yaşanacak.

 

Sonuç: Enflasyon böyle düşecek. Beyler! Macera aramayın, kaş yapayım derken göz çıkarmayın. Bu bir dost nasihatidir...  

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Evvallah Necmettin Amca Berhudar olasın ağzına diline koluna sağlık Eksik olmayasın 8 Haziran 2024 11:43

Eyvallah Necmettin Amca Berhudar olasın Eline diline koluna sağlık Eksik olmayasın