Galatasaray'ın Beşiktaş'a yenilmesi ile "Bitti gibi bakılan" şampiyonluk yarışının yeniden başlaması, Süper Lig'in bitmesine sekiz hafta kala, "Kim şampiyon olacak" sorusunu da, futbol gündemimizin zirvesine oturttu.
Zira "Beşiktaş yenilgisi ile ‘yenilmezlik’ etiketini kaybeden" Galatasaray, "futbol olarak" da düşüşe geçerken, Fenerbahçe "bu sezondaki en iyi futbolunu" oynamaya başladı.
"3 puan ve averaj avantajı", 38 maç sonunda, sarı kırmızılı takımı "ligin en tepesinde oturtmaya" yetecek mi?
Bu hafta "deplasmanda" Samsunspor maçı var. Sonraki yedi haftadaki rakipler: Bodrum, Eyüpspor (D), Sivasspor, Trabzonspor (D), Kayserispor, Göztepe (D), Başakşehir.
Dört "zor" deplasman ve "içeride" sert rakipler... Fenerbahçe ise Sivasspor (D), Kayserispor, Gaziantep (D). Beşiktaş, Başakşehir (D), Eyüpspor, Hatayspor (D), Konyaspor ile karşılaşacak.
Fenerbahçe'nin de deplasmanda ve içeride zor rakipleri var...
Ama... "Maç eksiğinin de etkileyerek 9 puana kadar çıkardığı farkı" sezonun bitimine sekiz hafta kala "3 puana indirmenin" psikolojik üstünlüğünü de, "yöneticileri, hocaları, futbolcuları ve taraftarlarıyla ele geçiren" sarı lacivertliler, "şampiyon olacaklarına inançlarını" tribünlerde de yaşatmaya başladılar!..
Galatasaray'da ise "panik" değil ama "acaba" endişesi yaşanıyor; Okan Hoca'nın futbolcularıyla yaptığı "moral toplantısı" bu gerçeği ortaya koydu.... "Şampiyonluk havasına erken giren" sarı kırmızılı futbolcular, şimdi "gerçek ile" yüz yüze geldiler: "Artık kaybetmemeliler!.."
Galatasaray, "kadro olarak" kalan sekiz haftada "3 puan + ikili averaj avantajını" koruyarak, 25. şampiyonluğu kucaklayabilir ve de 5. yıldızı takabilir... Yeter ki, Okan Hoca "ilk 11'de" de, "maç sürecindeki müdahalelerinde" de hata yapmasın...
Saha içinde "ne yapılması" ve "nasıl yapılması" gerektiğini bilen "tecrübeli" futbolcuları var, sarı kırmızılı takımın...
Ve de sezonun ilk yarısında "Avrupa'nın büyük kulüplerinin transfer listesine giren" o "gol makinesi haline gelmiş" Barış Alper, Oshimsen, Yunus Akgün üçlüsü de kendine gelsin...
Yani, Barış ve Yunus "gol atma heveslerinin, o üçlü makineyi teklettiğini" anlayabilsinler.
Defanstaki zafiyeti gidermek ise ne yazık ki, Okan Hoca'nın "sistem ve taktik denemeleri yüzünden" bir türlü mümkün olamadı. Buna Muslera'nın formundaki görünür düşüklük eklenince, "şampiyonluk" tehlikeye girdi.
Bundan sonrası... Galatasaray ile Fenerbahçe, sanki "sekiz maçlık bir play-off" oynayacaklar...
Fenerbahçe "bugünkü futbolu ile" şansını sonuna kadar sürdürecek...
Galatasaray'ın şansı ise "sahaya telaşı, paniklemeyi getirmemesine" bağlı!..
Öcal Uluç'un önceki yazıları...