Yazımın başlığındaki bu soruyu soranların sayısı, kulüp yöneticilerinden başlayarak, futbolculara kadar artıyor…
TFF; “Türkiye Futbol Federasyonu” demek… Başında da “Ben sokaktan geldim, kimseden korkmam” diyen bir “Başkan” var!..
Başkanını bilmem ama “Futbol Federasyonu’nun “disiplin kararları ile ilgili bütün kurullarının ‘bir kulüp başta, onun arkasına takılan diğer birkaç kulübün yöneticileri ve sporcuları ile ilgili kararları” gösteriyor ki, “böyle bir çekinme” var gibi…
Ben bildim bileli ve yazmaya başladığımdan beri, “zaman zaman korkuya da dönüşen bu çekinme” Federasyonların kurullarına, “şu sıra ile sinmiş” gibidir: 1 - Fenerbahçe, 2 - Galatasaray, 3 - Beşiktaş, 4 - Trabzonspor (Eskiden Gençlerbirliği)…
Evet, “itiraz edenler” olabilir ama bu sıra, “Federasyon yönetimleri ve kurullarının değişmesine rağmen” değişmemiş, değişememiştir!..
Federasyon’un, Başkan’ının ve kurullarının “sezon boyu Okan Buruk / Mourinho olaylarında aldıkları” vaziyet ve kararları, bu iddiamın en iyi ve son örnekleridir!..
Bu haftaki Uluçmarket’i yazmaya başladığımda saatler sabahın 7’sini gösteriyordu ve Samsunspor - Galatasaray maçına 13 saat vardı.
Ve Galatasaray “ilk yarıda zar zor yendiği” Samsunspor’u hem de deplasmanda yenebilirse, “şampiyonluk yarışında” çok büyük bir avantaj yakalayacak, 3 puan farkı koruyacaktı…
Dahası, “yarışın diğer ekibi” Fenerbahçe’yi de, bir gün sonra oynayacağı Sivasspor maçında “ağır bir psikolojik baskının altında” bırakacaktı.
Zira Sivasspor, Fenerbahçe’yi son beş yılın ikisinde “aldığı galibiyetler” ile sarı lacivertlilerin yarışı kaybetmesinde “doğrudan” büyük bir rol oynamıştı…
Görülüyor ki, bu iki maçta “şampiyonluğun kilitleri” vardı ve sizler bu satırları okurken, “bu kilitlerden birinin açılıp açılmadığı belli olmuş”, olacaktı…
Ya yarın Sivas’taki ikinci kilit?..
Alman istatistik kurumu Statista’nın “en çok taraftarı olan kulüpler” ile ilgili araştırmasında, “ilk 20’ye üç Türk kulübü” de girmiş. Türk kulüpleri içinde Galatasaray, büyük rakipleri Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın önünde…
İşte sıralama: 1 - Real Madrid (500 milyon), 2 - Barcelona (450 milyon), 3 - Manchester United (450 milyon), 4 - Liverpool (400 milyon), 5 - Bayern Münih (300 milyon)… 14 - Galatasaray (35 milyon), 16 - Fenerbahçe (30 milyon), 19 - Beşiktaş (20 milyon.)
Benim “spor yazmaya başladığım” yıllarda (1955), Fenerbahçe, “açık ara” Türkiye’de “taraftarı en çok olan” kulüptü…
“Taçsız kral” Metin Oktaylı ve Fatih Terim Hocalı “Avrupa kupalarında gelen başarı dalgası” bu tabloyu değiştirdi.
Gazetemizin dünkü spor sayfasında bir haber vardı; “Galatasaray’ın ara transfer döneminde kadrosuna kattığı millî sol bek Eren Elmalı’nın sarı kırmızılı kulübe gelmek için önemli bir fedakârlık yaptığı ortaya çıktı. Sarı kırmızılı formayı giymek için Trabzonspor’dan 1 milyon avro alacağından vazgeçtiği öğrenildi.”
Bilmem ki, “böyle bir fedakârlığı yapan ya da yapacak olan başka bir sporcu” var mı ülkemizde?..
Öcal Uluç'un önceki yazıları...