Aklıma gelenlere; çok gergin olmama rağmen güldüm...

A -
A +
Ev almaya kalkıştığımızda “Bu kapı harika! Bizimkisi de bundan olsun...” diye ısrar etmiş, adamın başının etini yemiştim!
 
 
Saray yavrusu denilebilecek yapının dış cephesiyle mütenasip oldukça uyumlu ve zemin kaplama malzemelerini ön planda gösterecek kapı modeli dikkatimi çekti. Ev almaya kalkıştığımızda “Bu kapı harika! Bizimkisi de bundan olsun...” diye ısrar etmiş, adamın başının etini yemiştim. Tesadüf müydü, yoksa beni tanıyan biri tarafından mı bilhassa tercih edilmişti? Aklıma gelenlere; o kadar gergin olmama rağmen güldüm.
Kiraya tutulacak ya da satın alınacak bir yeri geziyormuşum gibi elimde olmadan bahçeden içeri girdim. Temizlik karışımı gül suyu kokan loş ve dar kısa bir avludan geçerken çok heyecanlıydım. İçimdeki ruh hâlimden olsa gerek; yürüdükçe yürüyordum. Ben yürüyorum, inadına yol uzuyordu. Adımlarımı tutan mı vardı ne? Sanki bitip tükenecekmişim hissi içindeydim. Yeşil somaki merdivenleri gitgide daralıyor aynı anda genişliyordu. Kafayı oynatmama ramak kalmıştı. Tıpkı kalbim gibi önümde yükselen bina da bir daralıyor, bir genişliyor başımı döndürüyordu ve yolum asla kısalmıyordu… Sıkıntılı bir ruh hâlindeydim anlayacağınız.
Oysa oldukça rahattı merdivenler. Birkaç basamakla geniş sofaya çıkılıyordu. Kelebek kanatları gibi sessiz açılan kapının ağzında, alacalı basma entari giymiş orta yaş bir kadın “Merhaba, Jale Hanımefendi hoş gelmişsiniz…” diye karşılayınca daha bir tuhaf oldum.
- Aaa şaşırdım! İyi de adımı nereden biliyorsunuz?
- Günlerdir bekliyorduk bugünü.
Ne demeliydim? Kırmadan, incitmeden nasıl konuşmalıydım? Doğrusu tam bilemiyor, fena bocalıyordum. Çok zor durumda olduğumu anlayan hanım, kibarca tebessüm etti, beni rahatlatmaya çalıştı.
- Kıymetliler beklenir Jale Hanımefendi.
- Ya çamur biriysem!
- Yok yok! Öyle de deme!
- Aklımın almadığı; tanımadığınız, bilmediğiniz birini niçin bekliyordunuz?
- Gıyaben tanıyoruz Jale Hanım! Ezberlemiştim sizi resimlerinizi, videolarınızı seyrede seyrede…
- Allah Allah! Aklımı oynatmazsam iyi!
- Lütfen sakin olun! Telaşlanmayın!
- !!!
Hanım hanım kadıncağızı üzmemek için hislerime hâkim olmaya çalışıyordum. Bu tek başına giriş bile insanı mest etmeye yetip artmıştı. Açık geniş kapıdan yan gözle bakınca rahat görülebilen içerideki geniş ve aydınlık mekân da itinayla süslenmişti.
İsmini bilmediğim hanım önde, çocuklarımla ben bazen yanı sıra, bazen arkada onu takip ederek bir müzeyi geziyor gibiydik. Antika denilebilecek tarihî masa ve iskemleler dikkatimi çekti. Isınmak veya dekor için mi olduğunu tam bilemediğim bir ocak, şimdiki ifadeyle şömine seçme taşlardan oyularak yapılmıştı. Salon, benim de çok sevdiğim rengârenk orkidelerle, muhtelif boy ve ebatta çiçeklerle bezenmişti. Koyu renkli duvarda kalın çerçeveli ustaca tezyin edilmiş, çok güzel hatlar tam bir sanat eseriydi.
DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.