"Anlı şanlı beyler için sözünüz yok mu Nefise Hanım?.."

A -
A +

Jale:

 

- Başı kapatmak da kolay değil! Beni öldürsünler daha iyi!

 

- O ne biçim laf Jale? Örtersin veya örtmezsin, senin bileceğin iş! Kimse kimseyi zorlayamaz. Böyle bir hakkımız da yok. O senin îmânınla alakalı bir mesele. Benim üzüntüm başını örttüğünü zannedenlere. Kızcağız başını kapattı mı her çeşit haltı işleyebilirmiş havalarına giriyor. Bacım, o tesettür senin başında kalabilsin diye niceleri, ne sıkıntılar çekti! Senin onu süs olarak kullanmaya hakkın yok!

 

- Hanımlar malumumuz, zaten içindeyiz, bu anlı şanlı beyler için sözünüz yok mu Nefise Hanım?

 

- Çook! Söylesem Ekvator'u kaç defa dolanır kelimelerim. Şu bitirim erkeklerden biri karşıma geçse ona diyeceğim ilk sözüm: “Beyefendi! Başkalarına sabırlı, güler yüzlü olabiliyorsun ama eve gelince hanımına ve çocuklarına bağırıyor, kızıyor, yüzünü ekşitiyorsun ya, işte bunu yapmaya hakkın yok! Dışarıdaki çalılara çiçek muamelesi yaparken evdeki gülleri kurutuyorsun, haberin olsun!..

 

Hemcinsimiz olan kadınlara da: “Hanım kardeşim! Sen de haddini bilmiyorsun! Arkadaşlarına, komşuna süslü püslü oluyorsun, nezaketle davranıyorsun ama hayat arkadaşına, evinin reisine ve çocuklarına zaman ayırıp onların gönlünden tutmayı ihmal ediyorsan! Hem onlara yazık ediyorsun hem kendine…

 

- !!!

 

- Elbette dost, akraba çok mühim lakin ilk önceliğimiz ailemiz olmalı Jale Hanımefendi Kardeşim! Bu şaşmaz hiyerarşik sıralamayı bilmemiz lazım. Yüreğinden tutmadığımız her canlı bir gün bizden uzağa düşer. Güne sağlam bir “Bismillah” diyerek ve tebessüm ile başlayın. Tebessüm, hava yastığı gibidir. İçi boş gibi görünse de çoğu zaman hayata tutunmayı sağlar.

 

- Doktor’um, nereden de aklına gelir böylesine sözler?

 

- Büyüklerimiz buyururlardı: “Söyleyene değil, söyletene bak…” diye. Biz papağan gibiyiz, duyduklarımızı aynen aktarıyoruz.

 

- Öyle de olsa gönülden konuştuğunuzu içimde hissediyorum. Onun için de yanınızdan ayrılmak istemiyorum.

 

- Dedim ya veren samimi, alan da kalpten dinlerse bu güzellik oluşuyor. Yani karşılıklı bu işler. Tek taraflı değil Jaleciğim.

 

- !!!

 

Daha neler konuşmadık ki? Bir ara siyasete girmek istedim. “Önce kendini, çocuklarını, aileni kurtar… sonra diğerlerini…” dedi, enfes bir ders daha verdi. Maksadım hangi siyasetçilere yakın durduğunu öğrenmekti. Öyle misaller verdi ki onu ima ettiğime de bin pişman olmuştum.

 

“Sana yeni Müslüman olmuş bir kızın bizzat yaşadığı hayat hikâyesini göndereceğim…” dedi.

 

O gün telefonumuzu kapattığımda alacağımı almıştım. Bana göndereceği kitabın hayalleriyle mutfağa geçtim. Tanju’nun ve de çocuklarımın en sevdiği yemekleri yaptım.

 

               ***

 

     KADINA AĞIRLIK YAKIŞIR...

 

Hasretini çekiyordum aradığım beni ve benliğimin... Çok özlemiştim, geceleri gözlerimi tavana dikip o geniş, ak pak, düz beyazlığı seyretmeyi değil, yastığa başımı koyar koymaz uyumayı, sabahları ise huzurlu uyanmayı. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.