"Şey, şey deyip duruyorsun! Çıkar ağzındaki baklayı!.."

A -
A +
"Tamam yanlış anlamayayım da bütün sırlarımıza da vâkıf oldun şu veya bu sebeple! Nedir maksadın açık söyle?"
 
Gözlerimin yaşını sildim, pencereden dışarı baktım. Bir köşeye park edilmiş sarı taksi ve gölgelik bir yerde uzanıp yatan biri... Dikkatlice baktım bu meşhur Dadaş Şoförden başkası değildi. Sık sık benim evimin çevresinde dolaşıp durması canımı sıkmış, kafamı karıştırmıştı. Yine heyheylerim tuttu! Gidip suçüstü yakalamak istedim. Üzerime bir şey aldım, duvar diplerinden patırtı, kütürtü yapmadan sessizce yaklaştım. Nasıl olduysa fark etmiş, telâşla doğruldu. Karşısında birden beni görünce afalladı iyice;
- Sen ha abla!
- Ben ya… Ne işin var benim evimin etrafında dolaşıp duruyorsun sen bakim?
- Şey!
- Yoksa burası taksi durağı olmuş da benim mi haberim yok?
- Öyle bir şey yok abla. Yanlış anlama!
- Tamam yanlış anlamayayım da bütün sırlarımıza da vâkıf oldun şu veya bu sebeple! Nedir maksadın açık söyle? Yoksa “Bu adam evimi dikiz ediyor!” diye seni polise şikâyet eder, sürüm sürüm süründürürüm!
- İnan kötü bir niyetim yok abla!
- Ben de biliyorum kötü niyetin olmadığını ama ne işin var buralarda? Soruma cevap ver!
- Ama... Şey…
- Ney? Şey, şey deyip duruyorsun! Çıkar ağzındaki baklayı!
- İnan abla sizin iyiliğiniz için buradayım! Hemşehrim bir abim var. Evinizin adresini ve çocuklarla beraber resimlerinizi o verdi.
- Aaa! Söylediğine bak! Bir de resimlerimiz ha! Bu başlı başına bir skandal, büyük suç! Siz manyak mısınız nesiniz?
- Ablacığım her şeyi de, lakin hakaret etme! Sonra pişman olursunuz bu söylediklerinize!
- Tehdit mi? Hele şuna bak! Hadi ne yapacaksanız yapın da pişman olmak neymiş görelim!
- Ya abla, üstüme üstüme gelme!
- Siz geliyorsunuz iyi de ben hakkımı müdafaa edince kötü mü oluyorum? Nedir sizin yaptığınız, açık söylesene?
- Ablacığım daha açık konuşayım: O hemşehrim dedi “Jale Hanımlara göz kulak ol…” diye. Ben de müşteri olmadığı zamanlar boş vakitlerimi hep buralarda geçiriyorum. Size kimsenin bir zararı dokunmasın diye.
- Ben suçlu muyum, kan davalı biri miyim ki zarar versinler? Hem müşteri iş yerlerinde, kalabalıklarda beklenir, burada kim senin taksine binecek? Adamlar işçi, zar zor ayakta kalıyorlar. Baksana hepsi de fakirlikten bitap düşmüş. Evine iki ekmek götürdü mü keyifleniyor, şükür ediyor. Bunlarda taksiye verecek para ne gezer! Bu semtte öyle birilerinin olabileceğine dair bir işaret var mı? Hepsi de kilometrelerce yürümekten bir deri bir kemik kalmış görmüyor musun?
- Görmesine görüyorum da. Hiç belli olmuyor. Geçenlerde sizi götürdüm ya… İşte öyle abla. Söylediklerim doğru ve sizin iyiliğiniz içindi her şey. İstemezsen çeker giderim!
- Öyle hemen kaçmak yok! Anlat bana; peki o senin hemşehrine, abine neyse o beni nereden tanıyor da böyle koruma gönderiyor? DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.