Kelimelerin nereye varacağını sezince tüylerim diken diken oldu. Kulaklarımın kızardığını hissettim...
Genç kız sanki itirafta bulunur gibi konuştu:
- Sana bir şey diyeyim mi Ragıp; dört beş aydır hep seni takip ediyorum. Birkaç bakımdan test ettim. Bugün de konuşmak için geldim.
- Benim takip edilecek, test edilecek neyim var ki?
- Yok, yok yanlış anlama! Yani şunu demek istiyorum; sizi yeterince tanıdım. Derslerinde başarılısın, sanatçısın, yalan-dolan yok; kızdıracak laflar ettiğim hâlde kibarlığını ve ağzını bozmadın, kızlara karşı bir zaafın da yok. Şu anda senin yerinde bir başkası olsaydı benimle mahrem şeyleri konuşmak için her yolu dener, elinden geleni yapardı. Sen bu fırsatı değerlendirmeyi aklına bile getirmiyorsun. Onun için gözümde daha bir yüceldin. Hayallerimdeki ideal insansın…
- !!!
Bulanıkmış, durulmuş,
Çok çalışmış, yorulmuş,
Kimseyi beğenmezken,
Bir garibe vurulmuş.
Kelimelerin nereye varacağını sezince tüylerim diken diken oldu. Kulaklarımın kızardığını hissettim, boncuk boncuk terledim. Elim ayağım birbirine dolaştı. İçimden; "Aman Allah’ım ne yapmalıyım şimdi?" diyor, başka bir şey düşünemiyordum.
- Lütfen zorlanmayın! Sizi kırmak, incitmek istemezdim. Samimi duygularımı, sesli düşündüm o kadar!
- !!!
Kekeledim, bocaladım, gözlerimi yerden kaldıramıyordum. Hiç hesapta olmayan konuşmaları duymanın ve yaşamanın ızdıraplarıyla köyümü, ailemi düşündüm ve bana ümitlerini bağlamış sözlümün bilmediğim hayali önüme dikiliverdi. Beyaz başörtüsünün altında masum, günahsız, saf, temiz ve çaresiz iki siyah gözün boncuk boncuk yaş dolduğunu görür gibi oldum. Şoke olduğum bu hadisenin; seri ve ani mukayesesi, zihnimde aşırı bir yorgunluk meydana getiriyor, fevkalâde müteessir ediyordu.
Beni beğendiğini yüzüme karşı söyleyen bu açık kalpli, modern sarışın güzele dalgın dalgın bakarak onu kırmadan, incitmeden nasıl söyleyeceğimi hesap ediyor, vereceğim cevabın onu nasıl etkileyeceğini tahayyül edemiyordum. Fakat buna muvaffak olmalıydım;
- Sustunuz!
Söyleyeceklerimi zihnimde topladım, açık olmalıydım;
- Aklıma bir Kızılderili hikâyesi geldi, müsaade ederseniz onu anlatayım…
- Olur! Memnuniyetle...
Gönlüm, bülbül gibi başla figana!
Hâlini açıkla bütün cihana!
Aşk ile meşk gizli kalmaz cihanda,
Şaşkına dönmüştün hani ilk anda!
DEVAMI YARIN
Ragıp Karadayı'nın önceki yazıları...