Mart 2004'te, yerel yönetimlerde, yeni yöneticilerimizi seçeceğiz. Bu seçim 1994 veya 1999 yerel seçimlerine göre daha bir önem taşımaktadır. Neden mi? Birincisi, hazırlanmakta olan yeni yasayla, yerel yönetimlere geniş anlamda yetki devri yapılacağı için ülke yönetimindeki etkinlikleri artacaktır. İkincisi, uzun yıllar koalisyon veya zayıf iktidarlar sebebiyle istenilen başarıyı gösteremeyen hükümetlerden sonra, büyük çoğunlukla tek başına iktidara gelen AK Parti hükümet dönemi başlamıştır. Artık mazeret değil, insanlarımız hizmet beklemektedirler. Dolayısıyla yerel yönetimlerdeki başarı, bana göre AK Parti iktidarının geleceğini de perçinleyecektir. Siyasette yer alan tipleri kısaca özetlemek gerekirse: Düzenbazlar; her devrin adamlarıdır. Onları genelde iktidar partilerinde görmekteyiz. İktidar nimetlerinden faydalanmayı amaç edinen bu insanlar, iktidar çevrelerinde de çok etkili olabilmekte; vatandaşa hizmet yerine, devlet kaynaklarını kendilerine nema yapmakta ve tüyü bitmedik yetimin parasıyla har vurup harman savurabilmektedirler. Garibanlar; her partide bu tip insanlar bulunmaktadır. İdealistlerin yanında, kendi çapında menfaat peşinde koşanları da vardır. Çok fazla etkili olabildikleri söylenemez, genelde kuru kalabalıklar olarak siyasetteki yerlerini muhafaza ederler. Dürüstler; başlı başına dürüst olmak yeterli bir meziyet değildir. Dürüst olmak, konusunun uzmanı olmak ve aynı zamanda ilgili ve çalışkan olmak gerekir. İşinin ehli, dürüst ve çalışkan insanların; meydanı art niyetli kişilere bırakmamaları, memleketin geleceği açısından çok önemlidir. Pazartesi günü ele aldığımız ve "Aday enflasyonu" başlığıyla yazdığımız makalenin ardından ilginç tepkiler aldım. İlginç diyorum çünkü yazdığımız yazının "hafif" olduğunu dile getirenler vardı. Yerel seçimler ve adaylarla ilgili gelen bilgileri ve düşüncelerimi önümüzdeki günlerde sizlerle yine paylaşacağım. Hocaların görüşü Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinin tıp fakültelerinde görev yapan halk sağlığı öğretim üyeleri, "Sağlıkta Dönüşüm Projesi" ve "Aile Hekimliği"ne karşı olduklarını açıklayarak ortak bir bildiri ile düşüncelerini bizlerle paylaşmışlar. Gönderdikleri e-mail'de çekince ve görüşlerini aktaran üniversite hocalarının düşüncelerini aynen aktarıyorum: "Bizler, Türkiye'nin çeşitli tıp fakültelerinde görev yapan Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri olarak, Hükümet tarafından uygulamaya konmak istenen "Sağlıkta Dönüşüm Projesi"ne ve bu kapsamdaki "aile hekimliği" sistemine karşı olduğumuzu kamuoyuna açıklamak isteriz. Sağlık Bakanlığı'nın hizmet sunumu ve finansmanından çekilerek kendini tasfiye etmesinin ve sağlığın serbest piyasa şartlarına bırakılmasının, halkın sağlığını kötü etkileyeceğini ve toplumsal eşitsizlikleri arttıracağını düşünüyoruz. Bizler, halen yürürlükte olan Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun'un uygulanmasını savunuyoruz. Türkiye için en iyi sağlık sisteminin; hizmet sunumunun devlet tarafından yapıldığı, Genel bütçeden finanse edilen, ayrıca tüm kamu ve özel sağlık sigortalarının kaldırıldığı, Birinci basamak sağlık hizmetlerinin toplumun en uç noktasına kadar yerleşmiş olan "sağlık ocakları" ve bütün iş yerlerine yaygınlaştırılacak "işyeri sağlık birimleri" ile yürütüldüğü, Sağlık hizmetlerinin ebe, hemşire, sağlık memuru, çevre sağlığı teknisyeni, hekim gibi sağlık çalışanlarının işbirliği ile ve ekip olarak sunulduğu, Sağlık ocağındaki ekibin nitelikli hizmet vermesi için, araç-gereç, bilgi, bina vb. donanımının yeterli olduğu, Sağlık çalışanlarının ücretlerinin, sadece yeterli düzeydeki maaşlarından oluştuğu, Sağlık hizmetlerine hem tedavi edici hem de koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında yaklaşan ve bu ilke ile örgütlenen bir sağlık sistemi olduğunu düşünüyoruz..." Görüşlerini bize e-mail ile aktaran Süleyman Demirel, Erciyes, Dicle, Ege, Dokuz Eylül, Marmara, Mersin, Ondokuz Mayıs, Abant İzzet Baysal, Pamukkale Mayıs, İstanbul, Fırat, Hacettepe, Kocaeli, Erciyes, Trakya, Çukurova, Dicle, Akdeniz, Uludağ, Harran, Ankara ve Zonguldak Karaelmas Üniversiteleri'nin Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı veya Öğretim Üyesi olan hocaların görüşlerini sizlerle ve ilgililerle paylaşmak istedim.