Henüz vatandaşlar değil ama siyaset kadrolarımız yerel seçim atmosferine girdi. Binlerce aday adayı, belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi ve muhtar olabilmek için start verdi. Şimdi kadrolar kendi içlerinde yarışıyor. Daha sonra da bu yarışta ipi göğüsleyenler, vatandaşın karşısında rakip parti adayları ile yarışacaklar. Bu hummalı faaliyetleri görünce insan demokrasinin erdemlerinden söz ederek günlerce makale yazabilir. Gerçekten kendine güvenen, iddiası olan herkese her makam şu anda açık. Söyleyecek sözü olan uygulayacak projesi olan için koskoca Türkiye, siyasetçinin sath-ı maili oluverdi. Buraya kadar her şey güzel. Şu günlerde tam bir aday adaylığı enflasyonu yaşanıyor. Siyasetle ilgilenmeyen pek kimse yok gibi. Tabii ki, kulis ve lobi faaliyetleri gırla gidiyor. Kaynaklar nereden? Siyaset piyasasında açık artırma misali harcamalar yapılıyor. Cazibe merkezi olabilen siyasi partilerimiz de bunlara kucak açmış bu durumu tetikliyor. Konuyu genel hatlarıyla sizlerle paylaşmak istiyorum. Partilerin il, ilçe ve belde teşkilatları son 5-6 aydır bir dizi organizasyonlar yapıyorlar. 5 yıldızlı tesislerde sözüm ona bilgilendirme ve eğitim amaçlı etkinlikler olarak düzenleniyor. Neyin tartışıldığı ve hangi sonuca varıldığı tartışma konusu olan bu etkinlikler için aday adaylarına davetiyeler satılıyor. Siyasete heveslenenlere 100 ila 500 milyon lira arasında değişen davetiyelerden en az 10'ar tane satılıyor. Bu nasıl aşk? Bu faaliyetler neticesinde ilçe ve büyükşehir belediye başkanlığı seçimleri için partilerin yasal olmayan kasasına milyarlar akıyor. Şimdi bu yükümlülükleri insanlar partilerini çok sevdikleri için yapıyor olabilirler. Ama benim bilgim bu davetiyelerin satıldığıdır. Şimdi bunu yapabilecek birkaç parti var. Diğerleri cazibe merkezi olmadığı için böylesi fahiş fiyatlar konuşamıyor. Ama düne kadar bu partilerde de benzeri durumlar yaşanıyordu. Örneğin AK Parti şu an cazibe merkezi ve herkes hizmet etmek için bu partiye koşuyor. Diğer yanda ise CHP hemen ardından DYP diyelim. AK Parti'den aday olmak için harıl harıl para harcayan ve çalışmalar yürüten dürüst ve kendini hizmete adamış insanlar bir hayli fazla. Keza solda da CHP'de böylesi bir durum söz konusu? Kim ne kadar dürüst? Ancak burada sorgulanması gereken bir durum var. Aday olmak için böylesi masrafları yapan kişiler bunu yeni üye oldukları partilerini çok sevdikleri için mi yoksa yardımseverlikten dolayı mı yapıyor? Ben burada dilde söylenilen ile kafalarda kurulan planlar ve gönüllerden geçen istekler arasında farklılıklar bulunduğunu düşünüyorum. Ama elbette herkes siyaset etme hakkına sahip. Ama, öne geçmek için adaylık için oluşturulan bütçenin durumu belirleyici oluyorsa bir çarpıklık yok mu sizce de! Yoksa yarın görev aldığı makamda bunu katmerli olarak geri mi toplayacak? Bunu seçmenimizin ciddi anlamda bir düşünmesi gerekiyor. Hele yelkeni şişmiş partilerimizin genel başkanları, partinin diğer üst yöneticileri, il ve ilçe teşkilatları böylesi bir durumu sistem içinde yapıyor ise vatandaş kime dert yanacak. *** Piriştina sevindirdi Doğuştan sağ ayağındaki problem sebebiyle yürüme güçlüğü çeken 29 yaşındaki Şirin Çiçek'e, İzmir Büyükşehir Belediyesi yardım elini uzattı. Eşrefpaşa Belediye Hastanesi'nde gerçekleştirilen başarılı operasyonun ardından ayağının bir bölümü kesilen Çiçek'e protez takılarak yürümesi sağlandı. Genç hastanın ameliyat ve protez masrafları İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılandı. Başkanı Ahmet Piriştina ve eşi Mine Piriştina'ya minnettar olduğunu ifade eden Şirin Çiçek, bundan sonra, diğer insanlar gibi yürüyebilecek. Sağolasın sevgili başkan...