Merhum Turgut Özal döneminde ANAP'ta siyasete giren daha sonra Refah Partisi ve ardından Fazilet Partisi'nde siyasi hayatını sürdürdükten sonra bu partinin de kapatılmasıyla bağımsız kalmayı tercih eden İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, 5 yıla yakın bir süredir başkanlık görevini yürütmeyi sürdürdü. Ancak bu süreç öyle kolay geçilmedi. FP'nin kapatılmasının ardından o günkü konjonktörde ciddi sıkıntılar yaşayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi her gün bir operasyonla gündeme geliyordu. O tarihlerde bazı denetimleri tasvip etmekle beraber haksızlık yapıldığını da dile getirmiştik. Bu haksızlıkları burada dile getirecek değilim. Tarihi dönem Benim söyleyeceklerim bu dönemde yaşananların bir takım oyunu içinde değerlendirilmesi gerektiğidir. Toplumumuzda tarih bilimi çok gelişmemiştir. Tarihimizi severiz, ayrıca tarihimizi de iyi bilen bir toplumuzdur. Ama tarihi anlamayı ve tarihe mal olmuş olayları kendi şartları içinde değerlendirmeyi bilmeyiz. Zannederiz ki o yaşanılan olaylar bu şartlarda olmuştur, gelişmiştir. Halbuki olayları, o günün şartlarında görmek gerekir. Yoksa gemi sahil-i selamete eriştikten sonra fırtınayı değerlendirmek romansı veya hikayemsi bir anlayıştır. Bir de fırtınalı havada gemideki atmosferi görmek ve yaşamak gerekir diyorum ben. Başkan Ali Müfit Gürtuna'nın bu dönemin suçlusu gibi gösterilmesini çok doğru bulmuyorum. Netice itibariyle bu süreçte baskıların şiddetini en iyi bilecek olanlar yaşayanlardır. Referans şehir Şimdi o günler geride kaldı. Ve yeni ümitler yeşertilmeye çalışılıyor. Bu yeşertilmeye çalışılan sıcaklığın karşılıklı olmasının faydaları konusunda şahsi fikrimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Yerel seçimlere bütün hızıyla hazırlanan siyasi partilerimiz güçlü oldukları yerlerde en yüksek oyu hangi adayla alabiliriz gayretiyle araştırma ve analizlerini yapıyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, AK Parti için bu anlamda çok büyük önem taşıyor. Çünkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın referans şehri İstanbul'dur. Bu metropolde en yüksek oyu hangi adayla alırız hesabı daha ciddi olarak yapılıyordur diye düşünüyorum. Bunu dost meclislerinde de söylediğim için açıklıkla ifade etmek gerekirse AK Parti İstanbul'da en yüksek oyu Ali Müfit Gürtuna ile de alabilir. Bunu kamuoyu araştırmaları da sokağa çıktığınızda İstanbullular da dile getiriyorlar. Dolayısıyla şu veya bu sebeble oluşan (sanal veya reel) buz dağlarının erimemesi için çok önemli bir sebeb olmalı... Ve bu problem gerek AK Parti kanadı, gerekse sayın Gürtuna tarafından kamuoyuna mutlaka deklare edilmeli... Herkes peşinde Sayın Gürtuna'nın İstanbullulara Başkan olurken seçildiği FP aynı zamanda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da köken partisi. Şimdi Başkan Gürtuna bağımsız, Başbakan Tayyip Erdoğan ise AK Parti'nin Genel Başkanı. Bu durumdaki çarpıklığı görmemek mümkün değil. İstanbullu da bunu merak ediyor. En yetkili ağızlardan açıklama bekliyor. Başkan Gürtuna için AK Parti'den teklif beklerken CHP, DYP, MHP, FP, ANAP ve GP ise adayları olması için Başkanı ikna etme yarışı içerisindeler...