Ben golcüyüm bi’ Kerem

A -
A +

l Kötü Galler maçının tersine, dörtlü savunma ve klasik santrforla başladığımız oyunu, büyük kaptan Çalhanoğlu’nun, on bir başlayan İrfan’ın katkıları ve Arda’nın yeteneğiyle şova dönüştürdük. Seri ve organize atakla golü -Kerem’le- erken bulduk.

 

l 20. dakikada taraftar sustu, tempo düştü. Yarım saat bittiğinde ise coşku korkuya dönüştü. Ve İzlanda ilk maçında liderliği yakaladığı korner gollerine bir yenisini Palsson ile ekleyerek eşitliği sağladı.

 

l İlk yarı biterken Arnavut hakem, Umut Nayir’in indirildiği pozisyonu dışarı taşıyarak bizi bir penaltıdan etti. 
Plaseler prensi yine sahnede

 

l Tıpkı ilk devre gibi ikinci yarıya da iştahlı ve baskılı başladık. Yine erken bir gol, yine Kerem Aktürkoğlu… Plaseler prensi, Eren’den aldığı topu uzak köşeye gönderirken, kaleci Valdimarsson çaresiz uçuşuyla golü süsledi.

 

l İki devreyi iki golle başlatan Kerem’e bir de final yakışırdı. Eh, Arda’nın katkısıyla onu da yaptı.

 

l Aslına bakarsanız özellikle ikinci kırk beşte, kaçırdığımız goller, en az attıklarımız kadar “inovatifti.” Soru şu; üç gün arayla iki millî maç neden bu kadar farklı oluyor?

 

l Kerem ve Arda zaten malum; ama İsmail, Eren, Müldür ve Abdülkerim’in mesaileri de arada kaynamasın.

 

l Son not; yıl olmuş 2024, hâlâ rakibin millî marşını ıslıklamak nedir? Neyse… EURO 2024 biletini bir İzlanda maçında almıştık, bir kere daha ilaç oldu adalılar…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.