Cihat ile Büşra, Adana Yüreğir’de, Girne Bulvarı üzerinde söz, nişan ve düğün malzemeleri satıyordu. Raflara göz gezdirdiğimizde, duvak seti, kurdele, yüzük yastığı, takı çantası, çeyiz kolisi, gelin tefi, iste me cezvesi, el mumu, halay mendili, binbir çeşit gül ve süsleme ürünü görüyoruz.
İkili, okul arkadaşlığı ve iş ortak lığı süresince flört etmiş, geçen yıl evlenmişlerdi.
Ancak evlilik sonrası, öncesi kadar huzurlu değildi.
Akdam Mahallesi’nde babadan kalma iki katlı evin üst katında oturuyorlardı.
Alt kattaki kardeş Nihat ile hanı mı Güzel, bu ikilinin sürekli tartışmaları yüzünden kâh yemekte çatalı ellerinden bırakıyor, kâh oturma odasında üzüntü ile tavana bakıyordu.
Şöyle bir söz vardı sanki:
“Karın ahlaklı ise ne işin var düğünevinde?
Düğün senin evinde; gir oyna, çık oyna!
Karın huysuz ise ne işin var ölüevinde?
Ölü senin evinde; gir ağla, çık ağla!”
Özetle; Cihat ile Büşra, evlene cek gençlerin en mutlu günlerinde yanlarında oluyordu ama kendileri en mutsuz günlerini yaşıyordu.
***
Alt kata inelim. Nihat ile Güzel’in dairesine.
Nihat’ın babası ile annesi, Nisan 2022’de arka arkaya koronadan vefat etmeden birkaç ay önce, oğullarına bir kız bulmuştu köylerinden. (Erzincan, Üzümlü, Balabanlı.)
Nihat, çocukken çıktığı köyüne gitmiş, usulüne uygun olarak Güzel ile görüşmüş, tarafların birbirine “içi ısınmıştı.”
Güzel, Yüreğir’e geldiği günden beri eşinin üstüne titriyor, Nihat da hanımının bir dediğini iki etmeme ye çalışıyordu. Çocukları olmaması, mutluluklarını bozmadı. Sevgiyle, şefkatle birbirlerinin gözünün içine bakıyorlardı.
***
Nihat o sabah iş yerinin aracı ile kapıya geldi.
Başsağlığı için mahalledeki bir eve bırakacağı hanımı Güzel, kapıda güler bir yüzle belirdi.
Kocası ceketinin düğmesini ilikledi, aracın yolcu tarafındaki kapısını abartılı bir reveransla açtı, gülerek eliyle koltuğu gösterdi:
-Buyurun hanımefendi.
Karısı da tebessümle geçip oturdu ve:
- Çok naziksiniz Nihat Bey, dedi.
Kocası bir makam şoförü ciddi yetiyle koşarak direksiyon başına geçti:
- Yalnız kıymetini bilin hanımefendi, herkes bu arabaya binmek için ölüyor, diyerek cenaze nakil aracını çalıştırdı.
Özetle; Nihat ile Güzel, insanların en mutsuz günlerinde yanlarında oluyordu ama kendileri en mutlu günlerini yaşıyordu.
Sadık Söztutan'ın önceki yazıları...
❤️