CEP DEFTERİM

>> Erman Toroğlu ile dünya görüşlerimiz taban tabana zıt, futbolla ilgili düşüncelerimiz ise bire bir aynıydı. Ekranda eyyam yapmadan "ünlü" takımları eleştirebilen tek isim olduğu için "öteki" takım futbolcuları "Bakalım akşam Erman Hoca ne söyleyecek diye bekliyoruz" derdi. Özetle, fincancı katırlarını ürkütmenin bedelini ödüyor Erman Hoca... Gerisi laf-ı güzaf... >> Beşiktaş'ı üç yıl üst üste şampiyon yapan Gordon Milne de tek başına gitti, Galatasaray'ı 14 yıl aradan sonra şampiyon yapan Jupp Derwall de... Fenerbahçe'yi şampiyon yapan tek Türk hoca Mustafa Denizli de göz yaşıyla ayrıldı, Galatasaray'a en büyük başarısını yaşatarak UEFA Kupası'nı kazandıran Fatih Terim de... Biz böyleyiz. Kıymet bilmeyiz. Real Madrid'den Hamburg'a giden Ruud van Nistelrooy'a plaket verildiğini görünce bunlar aklıma geldi. >> Hakan Şükür: "Bir oyum var, kime vermeyeceğimi biliyorum." Fatih Tekke: "İki günde Kolombiya'dan oyuncu transfer edenler beni Trabzon'da bulamadıklarını iddia ediyorlar. Yalan söylüyorlar." Bunlar hep başarılı olmuş insanlara bu ülkenin reva gördüğü muamelenin yankıları... Şaşacak bir şey yoktur. >> 1995-96 sezonunun 32. haftasında oynanan Trabzonspor - F.Bahçe maçı (1-2), 2000-01 sezonunun 29. haftasındaki F.Bahçe - Gaziantepspor maçı (4-3) ve 2008-09 sezonunun 31. haftasında oynanan Sivasspor - İstanbul Belediye maçı (1-2) Anadolu'dan şampiyon çıkma ihtimalinin Kaf Dağının arkasına atıldığı maçlardır. Sorumluları da bellidir. >> Avustralya Açık Tenis Turnuvası'nda Özbek asıllı Marsel Khamdamov'u pardon Türk vatandaşı Marsel İlhan'ı desteklemek için korta gelen 100 civarındaki Türk seyirci meşaleler yakıp bir de karşı tribüne fırlatınca ortalık karışmış. Maça ara verilmiş, polis Türk seyircileri dışarı çıkarmış. CNN International'da izleyip gurur duydum. Gittiğimiz her yere mührümüzü basarız biz!